"بعائلتها" - Traduction Arabe en Turc

    • ailesiyle
        
    • Ailesini
        
    • ailesine
        
    Kızımı biraz ailesiyle zaman geçirmeye zorlayabilir mi? Open Subtitles لعيد الشكر حتى تستأنس إبنتي قليلا بعائلتها
    Fakat onun içinde de, ailesiyle ilgilenen çok iyi bir anne ve büyükanneydi. Open Subtitles لكنها وراء ذلك القناع كانت أماً وجدة ً لطيفةً تعتني بعائلتها جيداً
    Maw Maw son günlerini, onu çok seven ve kendisini çatıda saklayan ailesiyle geçirmeyi hak ediyor. Open Subtitles ماو ماو يجب ان تعيش حياتها في منزلها محاطة بعائلتها التي تحبها والتي تخبأها في علية المنزل
    Belki Kuzeyden getirdiğin koku ona Ailesini hatırlatıyordur. Open Subtitles ربما رائحة الجنوب التي تفوح منك تذكرها بعائلتها
    Ailesini arayayım ya da oraya kendim gideyim mi? Open Subtitles يجب علي الاتصال بعائلتها أو الذهاب الى هناك بنفسي؟
    Soldaki günlerce ailesine geri katılmaya çalıştı. TED وحاولت الأخرى على اليسار الالتحاق بعائلتها على مدار أيام.
    Hastaneden sağlıklı şekilde ayrıldı ve ailesiyle bir araya getirildi. Open Subtitles لقد خرجت من المشفى بصحّة جيدة وجُمِعَ شملها بعائلتها
    Ve onun ailesiyle tanışmak istediğimi söyledim. Open Subtitles وحققتُ لها أمنية بأن تعرّفني بعائلتها.
    O kız için dua etmeden veya ailesiyle iletişime geçmeden geçirdiğim tek bir günüm yok. Open Subtitles لا يمرّ يوم دون أن أدعو فيه لتلك الفتاة -أو أحاول الاتصال بعائلتها
    Kendisi Arjantin'de mutlu bir evlilik yaşıyor ve ailesiyle hiçbir şey yapmak istemiyor. Open Subtitles الذين تزوجا بسعادة في " الأرجنتين " ولم يريدوا شيئاَ يتعلق بعائلتها
    Arkadaşları ve ailesiyle irtibata geçin. Open Subtitles حسناً، اتّصل بعائلتها وأصدقائها.
    Orada ailesiyle tekrar bir araya gelmek istiyor. TED تريد أن تجتمع بعائلتها هناك.
    Ailesini aramalısınız ve en kısa sürede onları buraya getirmelisiniz diyorum. Open Subtitles أنا أقول بأنه يتعيّن عليكم الإتصال بعائلتها وجلبهم إلى هنا بأسرع وقت.
    Kocam, sadece Ailesini düşünen iyilik elçilerinden olmam gerektiğini düşünüyor. Open Subtitles يظنني زوجي فاعلة خير يتعين عليها الاهتمام بعائلتها فحسب
    Ve eğer dikkatli dinlerseniz, Ailesini aradığını duyabilirsiniz. Open Subtitles ...واذا استمعتم بإمعان فسيمكنكم سماعها تتصل بعائلتها
    New York'taki Ailesini arattı bana ve onunla görüşmek istemediler. Open Subtitles لقد جعلتني أتصل بعائلتها في "نيويورك" ولم يريدوا أن يكون لهم صلة بها.
    Ben Ailesini arayacağım buraya gelip onu eve götürsünler. Open Subtitles سأتصل بعائلتها اجعلهم ياتون لأخذها
    Ailesini ara, işverenlerini ara. Open Subtitles إتصل بعائلتها , أصدقائها بالعمل
    ailesine bakmak için yaptığı diğer fedakârlıklardan söz etmiyorum bile. Open Subtitles ناهيك عن التضحيات الكثيرة الأخرى التي قامت بها على الأرجح لتعتني بعائلتها
    Kızın ailesine haber vermek gerekiyor. Open Subtitles أما فيما يخص الفتاة يجب أن يتصل أحد بعائلتها
    Yaratıcı, ailesine yapmış olduğum şeyleri telafi etmem için, onu bana gönderdi. Open Subtitles الرب أرسلني لاخذها من دار الايتام لأكفر عما فعلته بعائلتها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus