"بعبارة أخرى" - Traduction Arabe en Turc

    • diğer bir deyişle
        
    • başka bir deyişle
        
    • bir başka deyişle
        
    • yani
        
    • başka bir ifadeyle
        
    • bir deyisle
        
    • bir diğer deyişle
        
    • diğer bir ifadeyle
        
    diğer bir deyişle, ödüllendirilmiş hissetmek için TED بعبارة أخرى ، تناول الكثير من السكر سيبقي على شعور المكافأة.
    diğer bir deyişle kurbanımız kendi cinayetini ihbar etmiş. Open Subtitles بعبارة أخرى الضحية إتصل مبلغاً عن جريمته
    başka bir deyişle, şuradaki ilk bir kaç cümle, bunun bir üzüm bitkisi olduğunu düşünürsek: kök yap, dal yap, çiçek aç gibi şeyler. TED بعبارة أخرى ، الجملتين الأولى هنا لو افترضنا ان هذا الجينوم خاص بنبتة العنب اصنع هنا جذر ، وهنا فرع ، وكوّن هنا زهرة
    başka bir deyişle, oksitosinin insanları daha ahlaklı yapıp yapmadığını görmek için bir deney tasarlayabileceğimi düşündüm. TED بعبارة أخرى , خطر لي أنه يجب أن أصمم تجربة لأرى ما إن كان الأوكسيتوسين يجعل الناس أفضل أخلاقياً
    bir başka deyişle, görsel dilde, tahmin edilebilir bir dizi halinde gerçekleşen ortak ve büyüyen bir karmaşıklığa sahipler. TED بعبارة أخرى أن الاطفال جميعاً يتشاركون اثناء نموهم بذات التعقيد في اللغة البصرية التي تحدث على نحو متوقع
    yani, diğer bir değişle ölümden sonra ortaya çıkan iğrenç gerçeklerle... Open Subtitles إذاً بعبارة أخرى هناك غارقة في مستنقع الأموات , قد وجدت
    diğer bir deyişle, alçı. Mesela kırık çıkık alçısı. Open Subtitles بعبارة أخرى ملصق الضماد كما الذي تستعمله لصنع جبيرة
    diğer bir deyişle; bakterinin, Archeanın, memelilerin ve bu tür şeylerin ayrı ayrı pek çok yaşam kökeni olmamıştır. Open Subtitles بعبارة أخرى لم يكن هناك الكثير من الأصول المنفصلة للحياة للبكتريا و للأركيا و للثدييات و ما شابه
    diğer bir deyişle genomumuz bugün olduğundan çok daha küçük başlamış, sonra ikiye katlanmış ve sonra tekrar ikiye katlanmışa benziyordu. Open Subtitles بعبارة أخرى بدا أن الجينوم الخاص بنا كان قد بدأ أصغر بكثير مما هو عليه اليوم ثم تضاعف ثم تضاعف مرة أخرى
    diğer bir deyişle, kromozomlarım; fiilen, başarılı hatalardan oluşan çorbaların devasa bir koleksiyonu şeklindedir. Open Subtitles بعبارة أخرى فإن كروموسوماتي هي كقطعة قماش مرقعة
    diğer bir deyişle, ona beni hastaneye götürmek için geldiğinde gerçekte nasıl hissettiğimi söylersin. Open Subtitles بعبارة أخرى تخبره كيف أشعر حقاً حينما تأخذني للمستشفى
    başka bir deyişle, bu makine bu hastanenin veremeyeceği bir sürü şey istiyor. Bu Malavi kırsalındaki bir TED بعبارة أخرى هذه الآلة تحتاج إلى الكثير من الأشياء والتي لا يمكن أن يوفرها هذا المستشفى. هذا هو مزود الكهرباء
    başka bir deyişle, günlük rutinlerini değiştirmek gibiydi. Open Subtitles بعبارة أخرى وبأي حال تستغني عن حياة طبيعية.
    başka bir deyişle gözünü yolundan geçen herkese dikmiştin. Open Subtitles بعبارة أخرى أنتي تلقين بتعويذتك على كل من يقطع دربك سواء كنتي تريدينهم أو لا
    başka bir deyişle biz insanların yaptığımızı düşündüğü şeyi yapmıyoruz. Open Subtitles .. بعبارة أخرى إننا لا نفعل ما يعتقد الناس أننا نفعله
    "başka bir deyişle, fazla düşünme, olan oldu!" Open Subtitles بعبارة أخرى ، لا تـُفكر فيها فقد حدثت ومرّت
    bir başka deyişle, devlet tekeli şiddet kullanımını kontrol altında tutmaktadır. TED بعبارة أخرى , احتكار السلطة التي تملك حق استخدام العنف يسر على نحو مضبوط بصورة جيدة
    bir başka deyişle, bizler ortalıkta dolaşan biricik canlılar değiliz; daha büyük bir ekosistemin parçasıyız. TED بعبارة أخرى ، نحن لسنا المخلوقات الوحيدة الموجودة في العالم نحن جزء من منظومة اكبر في البيئة
    bir başka deyişle, bu para nasıl olur da kasada olabilir, eğer soygunu izleyen güne değin bankadan verilmediyse? Open Subtitles بعبارة أخرى كيف يكون هذا المال في الخزينة إن لم يتم تسليمه من المصرف قبل يوم السرقة ؟
    yani ateş edilirken silah şala sarılı değildi. Open Subtitles بعبارة أخرى ,لايمكن أن الرصاصة التي قتلت السيدة دويل قد أطلقت من خلال القماش
    başka bir ifadeyle, araştırmalar OKB'li hastaların beyinlerinin gerçekten de belli bir şekilde davranmaya programlı olduğunu gösteriyor. TED بعبارة أخرى ، تشير الأبحاث إلى أن أدمغة المصابين باضطراب الوسواس القهري في الحقيقة مثبتة لتتصرف بطريقة معينة.
    bir diğer deyişle yürüme yarışı. Open Subtitles أو بعبارة أخرى سباق متقارب
    Veya diğer bir ifadeyle, bize ruhu terk ettikleri sürece varsın vücuda sahip olsunlar. Open Subtitles أو بعبارة أخرى, خذو الجسد طالما أنّكم تتركون الرّوح لنا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus