Eğer haklıysam, dışarıya bir mesaj ulaştırabiliriz. | Open Subtitles | إن كنت على حق ينبغي أن نتمكن من بعث رسالة من هناك |
- Bu sabah çamurlu topraklarda insanlarımız, dünyalılara bir mesaj göndermek için yanımızdan ayrılanları hürmetlendirmiştir. | Open Subtitles | أجل. صباح هذا اليوم على حقل موحل، أثنى قومنا لأولئك الذين سلبوا منّا عبر بعث رسالة للأرضيين. |
Arada sırada birkaçıyla ters düşüyor. Birisinin ona mesaj göndermeye çalıştığını düşünüyor. | Open Subtitles | يتورّط مع أحدهم بين حين وآخر، يعتقد أن أحدًا يحاول بعث رسالة له. |
Eğer Chase bir mesaj göndermeye çalışıyorsa... | Open Subtitles | -إن كان يحاول (تشايس) بعث رسالة ... |
Enişten mesaj göndermiş. Mezuniyetine gelemiyormuş. | Open Subtitles | خالكِ (زوج خالتكِ) بعث رسالة يقول أنه لا يستطيع الحضور ورؤيتكِ وأنتِ تأخذين عهودكِ |
Mirageman'e doğrudan bir mesaj göndermek istiyorum. | Open Subtitles | أريد بعث رسالة مباسرة الى الرجل السراب |
Sana bir mesaj iletmemi istedi. | Open Subtitles | طلبَ منّي بعث رسالة إليك |
bir mesaj göndermek istiyor musun istemiyor musun? | Open Subtitles | هل تريد بعث رسالة أو لا ؟ |
- Birisi bir mesaj göndermiş. | Open Subtitles | أحدهم بعث رسالة. |
Birine bir mesaj göndermeliyim. | Open Subtitles | أحتاج إلى بعث رسالة إلى أحد |
Ona mesaj göndermek için? | Open Subtitles | بعث رسالة ؟ لا أدري بو |