Baban küçükken kocaman yuvarlak tekerlekli mavi bir teneke treni vardı. | Open Subtitles | عندما كان أبوك في صباه، حاز على قطار أزرق بعجلات ضخمة |
Tesekkur ederim. 13. Bey: tekerlekli sandalyeye bagimli gecen yedi seneden sonra diyebilirim ki; tekerlekli sandalyedeyken sandalyeye bagimsiz oldugum zamana gore cok daha fazla sey tecrube ettim. | TED | شكرا لكم. الرجل الثالث عشر: بعد سبع سنوات كوني في مقعد بعجلات, لقد أنجزت أكثر في الحياة كوني في كرسي عن خارج الكرسي. |
Araba tekerlekli yatak odası değildir. | Open Subtitles | إنَّ السيارة ليست غرفة نوم متنقّلة بعجلات |
Hala takviye kablosuyla beyin susturucundaki tekerleri çalıştırmaya çalışıyorsun? | Open Subtitles | ما زلت تحاول أن تصل كابلات الكهرباء القديمة بعجلات ماسورة عادم مخك؟ |
Burada alt kısımlarından çıkan tekerlekleri var, kayabilesin diye... | Open Subtitles | يتمتّع بعجلات تخرج من الأسفل ممّا يتيح التزحلق... |
Kendisini temizleyen bir süpürge, en az tekerlek ve camsil kadar önemli bir icat. - Teşekkürler, teşekkürler... | Open Subtitles | مكنسة ذاتية التنظيف هناك بعجلات و سائل تنظيف |
- Beni tekerlekli koltuğa oturt. - Koltuğa otur. | Open Subtitles | اريد كرسي بعجلات احتاج الى كرسي بعجلات الأن |
tekerlekli valizleriyle eve gelen, bütün yerel ve büyük havayolları hostesleri de öyle. | Open Subtitles | ولا أي واحدة من المضيفات بكل شركات الطيران الكبرى والإقليمية لديهم عربة بعجلات ويقتحموا المنازل |
Okula aileniz tarafından bırakılıyor olmak tekerlekli bir sırt çantasıyla okula gelmek veya büyük annenizin sizi öpmesi gibidir. | Open Subtitles | و إيصاك من قبل والديك هو كإمتلاكك لحقيبة بعجلات أو تقبيلك لجدك على الفم |
Dilinle tekerlekli sandalye sürmemen tam bir mucize. | Open Subtitles | إنها معجزة أنكِ لاتقود كرسي بعجلات بواسطة لسانّكِ |
Beni tekerlekli sandalyeyle getirirken bir yere takmış olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن كنت أنت متمزق على شيء عند بعجلات لي في. يعيدها. |
Hey gençler. Kaykayınız, tekerlekli ayakkabınız falan var mı? | Open Subtitles | أيها المجتهدون، ألديكم لوح تزلج أو حذاء بعجلات أو ما شابه؟ |
Kundağı motorlu, tekerlekli bir top olduğunu anlat. | Open Subtitles | قُل له أنه مدفع ذاتي الحركة مزود بعجلات |
Küçük, siyah bir valiz tekerlekli. | Open Subtitles | إنها حقيبة سوداء, صغيرة, و مزودة بعجلات |
Çekerek taşı diye tekerlekli bavul aldım sana! | Open Subtitles | أحضرت لكِ حقيبة بعجلات لذا، تعالي هنا |
Lise, gerçek hayat bisikletinin destek tekerleri gibidir. | Open Subtitles | المدرسة الثانوية أشبه ...بعجلات التدريب لدراجة الحياة الحقيقية |
- Ön tekerleri falan kaldıracak mısın? | Open Subtitles | - هل ترغب بعجلات تصدر أصوات فرقعة؟ |
tekerlekleri olan bir sandalye. | Open Subtitles | انه كرسي بعجلات |
Kaldırmıyorum, tekerlekleri var. | Open Subtitles | انها مزوده بعجلات |
Arka bacakları yerine tekerlek olan köpekler için. | Open Subtitles | كلاب بعجلات بدلاً من أطرافها الخلفيه |