"بعدئذٍ" - Traduction Arabe en Turc

• sonrasında
• Ondan sonra
• Daha sonra
• sonra da

sonrasında seninle yüzleşemediğim için de çok üzgünüm.
وآسفٌ للغاية بأنني لم أستطع مواجهتك بعدئذٍ

Daha sonrasında, birinin onu takip ettiğinden şüpheleniyordu.
وقال ذلك بعدئذٍ أنّه كان قلقاً أنّ شخصاً ما كان يسعى خلفه.

Konuşur ve gerekirse tartışırdık ama sonrasında karşılıklı saygıyı kaybetmezdik.
نتناقش ونتجادل ويستمر الاحترام المتبادل بيننا بعدئذٍ.

Üzerimde şu ürkütücü büyülerinden birini denedi ama Ondan sonra kana susamışlığım daha iyi oldu.
حاول استخدام سحره المريب ضدّي، لكن بعدئذٍ تحسّن نهمي للدم. نهمي تقريبًا اختفى تمامًا.

Ondan sonra ne olursa olsun kendimizi korumaya karar verdik.
بعدئذٍ قررنا حماية أنفسنا مهما يكون.

Daha sonra dokunun üzerinde bulunduğu lama bir robot aracılığıyla boya uygulanacak.
وهذه تنتقل بعدئذٍ إلى الروبوت الآلي والذي يقوم بدوره بصبغها بأحد تلك الأصباغ.

Yani, önce kolektif hırsızlık sonra da muhbirlik.
إذاً، أولاً لصّة متعاونة و بعدئذٍ ناقوس خطر

Bir uçaktan atlarsan, sonrasında bir seçim şansın kalmaz.
اقفز من طائرة، ولن يكون لديك خيار بعدئذٍ.

Bir sonraki durakta depoyu doldururuz ama sonrasında benzinimiz kalmıyor.
يمكننا ملء الخزان خلال التوقف التالي، لكن لن يمكننا التزود بالوقود بعدئذٍ.

Ama sonrasında laboratuvarıma gidip nanotekleri alırız ve bana enjekte ederiz.
لكن بعدئذٍ اذهب لمختبري وأحضر تقنية "النانو" واحقنّي بها

sonrasında bana bir kez olsun diş bile göstermedi.
بعدئذٍ لم تكشر لي عن أنيابها قطّ.

Ama sonrasında nazik davrandı.
ولكنه كان كريم بعدئذٍ

sonrasında Glenn ve Nicholas da ön kapıdan aramıza döneceklerdir.
و(غلين) و(نيكولاس) سيعودان عبر البوّابة الأماميّة بعدئذٍ.

Ondan sonra da ortada benden eser kalmayacaktı.
وما كان سيبقى منّي أي شيء بعدئذٍ.

Peki ya Ondan sonra?
و بعدئذٍ , ماذا ؟

Ondan sonra babamı aramaya gideceğim.
بعدئذٍ... سأنطلق للبحث عن والدي.

Daha sonra bilimadamlarımız dokunun başka bir parçasına geçip lazer yardımlı mikrodiseksiyon denen tekniği uyguluyorlar.
علماؤنا بعدئذٍ يستخدمون تلك المراجع للرجوع إلى قطعةٍ أخرى من ذلك النسيج وعمل مايسمى بالتشريح الليزري الدقيق.

Daha sonra hasta, tıkanıklıkların yerini belirlemek için yüksek teknolojili kalp cihazına götürülür.
يُنقل المريض بعدئذٍ إلى جناح القلبية ذي التقنيات العالية حيث يتم إجراء فحوصات لتحديد موقع الانسدادات.

Beslenmek için öldürmek zorunda değilsin. Sadece tadı güzel olan birini bulur sonra da hafızasını silersin. Bu kadar basit.
لستِ مُجبرة على قتل البشر للتغذي عليهم أعثريّ على شخصٌ حسن المذاق و أمسحي ذاكرته بعدئذٍ.

Hep başkalarını düşünüyorsun, sonra da sinirleniyorsun çünkü kimse seni düşünmüyor.
دائمًا تفكّر بغيرك، بعدئذٍ تغضب لأن لا أحد يفكّر بك.