Barton yarın öğleden sonra 3 günlük bir konferans için oraya gidiyor. | Open Subtitles | بارتون مغادر غداً بعد الظهيرة من اجل حضور مؤتمر لثلاثة ايام هناك |
G amcanın yarın öğleden sonra Carlton Otel'de büyük bir toplantıya gideceğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أن عمى ذاهب لإجتماع كبير غداً بعد الظهيرة فى فندق كارلتون |
öğleden sonra çeşitli yerlerdeki insanlar arama yapıyorlar ve hareket ediyorlar. | TED | هنا في وقت مبكر بعد الظهيرة ، الناس متواجدون هنا و هناك يتكلمون بهواتفهم الخلوية و يتحركون. |
Bazı şeyleri değiştirmek istiyorum. Sen CAA*'deyken öğlen tatilinde kaçamak seks için gelirdim. | Open Subtitles | أريد أن أقوم بالتغيير قليلاً لقد كنت أعتاد المجيء في فترة بعد الظهيرة |
Bir gün öğleden sonra spor salonunda maç yapıyorduk. | Open Subtitles | ذات يوم بعد الظهيرة انا وهو كنا نتظاهر بالملاكمة في قاعة الالعاب |
Bu öğleden sonra günah çıkarmak için bir çare düşünsün. | Open Subtitles | أخبريها بأن تأتى بأى وسيلة للأعتراف بعد الظهيرة اليوم |
öğleden sonra örgüt başkanı General Garcia'yı görürüz. | Open Subtitles | متأخراً بعد الظهيرة نرى الجنرال جارسيا رئيس النقابة الأمريكية اللاتينية |
öğleden sonra sumsuk kuşu ve birkaç başka kuş gördük. | Open Subtitles | بعد الظهيرة لقد رأينا الأطّيش* *.و العديد من الطيور الآخرى |
Düşman hayaleti vücudundan atacağız. öğleden sonra gidiyoruz. | Open Subtitles | انها ستحتاج لطريق الشبح العدو سنذهب بعد الظهيرة |
öğleden sonra eve giderken burada durdular. | Open Subtitles | لقد توقفا هنا بعد الظهيرة متجهان إلي البيت |
Pazar öğleden sonra büyük bir restoranda menüyü hazırlayan bir şefim. | Open Subtitles | حسناً إنني طاهي في مطعم يوم الأحد بعد الظهيرة في مطعم كبير |
Kim öğleden sonra 4:50'ye toplantı koyar ki? | Open Subtitles | كان يمكن أن يكون الإجتماع في 4.50 بعد الظهيرة |
Üzülme, tatlım. Sadece bir öğleden sonra. | Open Subtitles | لا تقلقي يا عزيزتي انها مرة فقط بعد الظهيرة |
...öğleden sonra hava ılık, parçalı bulutlu ve yağmur ihtimali var. | Open Subtitles | رياح دافئة بعد الظهيرة مشمس جزئياً، مع رياح ودافئ مع احتمال عواصف |
Seninle, bunun gibi bir öğleden sonra hiç takılmamıştık. | Open Subtitles | لم أخرج أبداً معكِ بعد الظهيرة مثل اليوم |
Hala yük boşaltıyorlar. Yarın öğleden sonra kalkar. | Open Subtitles | ما زالت تنزل حاوياتها لذا في وقت ما بعد الظهيرة غداً |
Arada uğrayacağı çok yer var ama yarın öğlen oraya varırsınız. | Open Subtitles | إنها ستقف بالعديد من المحطات لكنكم ستصلون غداً بعد الظهيرة أيناسبك هذا؟ |
Diziye göre, İnternet normalde Big Ben'in tepesinde durur çünkü en iyi orada çekiyordur, ama iş arkadaşlarının Öğleden sonraki sunumunda kullanması için onu ödünç alabileceğine karar verirler. | TED | وهي توجد في أعلى ساعة بيغ بن، لأنك تستطيع من هناك الحصول على أفضل استقبال، فتفاوضوا على أن تستعيرها منهم إحدى زميلاتهم بعد الظهيرة من أجل عرض في المكتب. |
öğleden sonraları yayınlanan kısa bir program, kimsenin dikkatini çekmiyor. | Open Subtitles | في البرامج الصغيرة بعد الظهيرة التي لا يهتم بها أحد |
Onunla Doğu Cape'de bir hastanede tanıştık ve koca bir öğleden sonrayı beraber geçirdik - etkileyici bir çocuk. | TED | وكنت قد قابلتها في مستشفى في مدينة كيب الغربية وقضيت كل فترة بعد الظهيرة معها .. انها فتاة رائعة |
öğle paydosu yapacağımı söylemiştim, işten ayrıldığımı değil. | Open Subtitles | حسنا لقد قلت بانني كنت في استراحة ما بعد الظهيرة وليس المغادرة |
Öğleden sonramı klinikte hesaplarla uğraşarak geçireceğimi duydular. | Open Subtitles | اخبرها بأني كنت ساقضي وقتي بعد الظهيرة بين الكتب في العيادة |
Tahvilleri bankadan çıkarmıştı ancak bunun Perşembe öğlene kadar açığa çıkmayacağını biliyordu. | Open Subtitles | و كان قد سرق الشهادات مسبقاً كان يعرف أنه لن يكتشف حتى يوم الخميس فترة بعد الظهيرة |
Siz ve Morty'nin babası Bu akşam üzeri benimle görüşebilir misiniz acaba? | Open Subtitles | كنت اتسائل اذا كان بإمكانك ووالد مورتي انت تأتوا لمحادثتي بعد الظهيرة |
- öğleden sonra ne varmış? | Open Subtitles | تحققى من جدول أعمالى، ماذا يوجد فى فترة ما بعد الظهيرة |
Bu çifti üç gün önce gördüm. Sıcak bir öğleden sonrasıydı. | Open Subtitles | لقد رأيت هذان الاثنان منذ ثلاثة أيام لقد كان الجو حارا فى فترة ما بعد الظهيرة |