"بعصاه" - Traduction Arabe en Turc

    • sopayla
        
    • değneğini
        
    Her yıl, adamcağız bir sopayla kapıya vuruyor. Open Subtitles كل عام، يأتي الرجل بعصاه الكبيرة ويقرع الباب.
    Her yıl, adamcağız bir sopayla kapıya vuruyor. Open Subtitles كل عام، يأتي الرجل بعصاه الكبيرة ويقرع الباب.
    Mağara adamı, kafama bir sopayla vurup... beni yatak odana götürecek misin? Open Subtitles يارجل الكهف، هل ستضربني فوق رأسي بعصاه وتسحبني الى غرفة النوم؟
    Seni görmek istedi, birkaç telefon etti sonra sihirli değneğini salladı ve puf! Open Subtitles يريد ان يتحدث معك لذا قام ببعض الاتصالات و لوح بعصاه السحرية و بوف
    Küçük sihirli değneğini şöyle bir havada sallayarak kabul edilebilir bir savunma yaratamaz. Open Subtitles لا يستطيع التلويح بعصاه الصغيرة في الهواء لتحقيق موقف دفاعي جيد.
    Başkan'a transvajinal değneğini sallattırıp, bu sorunu yok edemem. Open Subtitles لا يمكنني جعل الرئيس ان يلوح بعصاه المهبلية لجعل كل هذا يختفي
    Bir at beni az kalsın ısırıyordu ve bir yaşlı adam beni sopayla arka bahçesinde kovaladı. Open Subtitles كان هناك حصان سياكلنى ورجل عجوز طاردنى بعصاه
    Bak, sana Ramsey'in sopayla vurduğunu göremediğimi söylemiştim. Open Subtitles تذكر، لقد قلت لك لم أرى (رامزي) فعليا ً يضربه بعصاه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus