çarşamba günü birkaç saat izin almamın mahsuru var mı? | Open Subtitles | هل هناك مانع إن أخذت بعض الساعات يوم الاربعاء ؟ |
Biraz zorlandın, o kadar birkaç saat uykuya ihtiyacın var. | Open Subtitles | انت تبالغين بالفعل ،هذا كل شيء. كل ماتحتاج الية بعض الساعات من النوم فقط. |
Dr. Fletcher, Zelig'i tek başına bırakır... ve kuzeni Paul Deghuee'nin tavsiyesi üzerine rahatlamak... için nişanlısıyla birkaç saat dışarı çıkar.. | Open Subtitles | تاركة زيليق لوحده.. أخذت الدكتورة فليتشر بنصيحة بول دوغ.. وقامت هي وخطيبها بقضاء بعض الساعات بالاستزخاء |
Veznede bir kaç saat çalışmam konusunda düşüneceğinizi söylemiştiniz. | Open Subtitles | قلت أنك ستفكر بأعطائي بعض الساعات أمضيها على نافذة الصراف |
Öldürebilecek bir kaç saatim daha var. | Open Subtitles | .لدي بعض الساعات لأقتلها |
Ama bana her ne olacaksa bu olmadan seni tekrar görmeyi ve seninle beraber birkaç saat geçirmeyi istedim. | Open Subtitles | لكني أردتُ رُؤيتكَ ثانيةً و إمضاء بعض الساعات معَك و أتعرَّف عليكَ قليلاً قبلَ أن يحصَل ما سيحصَل لا، لا |
Bana birkaç saat ver. Ne yapabilirim bir bakayım. | Open Subtitles | أمهلني بعض الساعات ثم سأرى ما بوسعي فعله |
Lakin bunun onayını almam birkaç saat sürecek. | Open Subtitles | لكنه سيستغرق بعض الساعات للحصول على الموافقة |
birkaç saat sonra ise ergenler benim orada olduğumu keşfetti. | Open Subtitles | و بعد بعض الساعات لاحقاً المراهقين أكتشفوا أنني هناك |
Programım inanılmaz ama amigo olmayı seviyorum ve senden sadece birkaç saat uzakta olduğumu bilmek hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | جدولي الزمني ممتلئ، لكن أحب أن أكون مشجعة وأحب فكرة أني لست فقط على بعد بعض الساعات عند. |
birkaç saat karakoldaydım, bir aydır ölüm döşeğindeki hasta değildim. | Open Subtitles | قضيت بعض الساعات في السجن ليس شهراً في على سرير موتي |
-Şikayet etmiyorum, birkaç saat daha burayı gezebilirim. | Open Subtitles | - إنني لست متذمراً - لقد أعطوني بعض الساعات لأتفحص ذلك الفحم المشتعل |
Murphy Çetesiyle karşılaşmamıza birkaç saat kaldı, değil mi? | Open Subtitles | اذن , نحن لدينا بعض الساعات قبل " ميرفى " ورجاله اليس كذلك ؟ |
birkaç saat alabilir. | Open Subtitles | من الممكن أن يأخذ الامر بعض الساعات |
birkaç saat bizim için sorun olmaz. | Open Subtitles | بعض الساعات القليلة لن تزعجنا. |
birkaç saat. | Open Subtitles | بعض الساعات فقط |
Bilmiyorum. Belki birkaç saat daha. | Open Subtitles | لا أدري، ممكن بعض الساعات |
Fakat Doktor Palmer'in laboratuvarında bir kaç saat geçirmem gerekiyor. | Open Subtitles | لكنى أريد ان أقضى بعض الساعات فى معمل دكتور "بالمر". |
Bir kaç saat sürebilir bu yüzden bence beklememiz daha iyi... | Open Subtitles | ستأخذ بعض الساعات ...لذا أعتقد يجب أن ننتظر |
Öldürebilecek bir kaç saatim daha var. | Open Subtitles | لدي بعض الساعات لأقتلها. |