Balboa akıllarında olduğu sürece, şampiyon o. Ringlerde çok savaş verdi. | Open Subtitles | طالما روكى بعقولهم فهو البطل،لقد خاض حروب عنيفة داخل الحلبة |
Esas sevmediğim şeyse insanların akıllarında başka bir şey varken başka türlü davranmaları. | Open Subtitles | هل تعرف ما لا أحبه أن يتظاهر الناس بشيء ويفكرون في شيء آخر بعقولهم. |
Gençken beyinlerini yıkamak daha kolay oluyor. | Open Subtitles | وحين يكونون صغارا، يكون من السهل اللعب بعقولهم |
Kadınları çıkarlarına alet ediyor. Onların beyinlerini sikiyor. | Open Subtitles | هو يتلاعب بهم هو يتلاعب بعقولهم |
Ama açık ki kafalarında kazanç çok yukarılarda | Open Subtitles | لكن من الواضح تماما أن الأرباح أعلى من ذلك بكثير مما بعقولهم |
Matematikçiler ise olayı kafalarında canlandırırlar. | Open Subtitles | أما متخصصوا الرياضيات فيقومون بعمل محاكاتهم بعقولهم |
Onların akıllarında ne olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | اعرف ما الذي بعقولهم |
Ama önce beyinlerini sikmemiz lazım. | Open Subtitles | لكن ينبغي علينا أن نعبث بعقولهم. |
Sanırım az önceki soruyu cevaplayabilmek için şunu anlamak gerekli insanlar beyinlerini nasıl bir araya getiriyorlar ve fikirlerin bir araya gelip birleşmesini, yani fikirlerin ciftlesmesini nasıl sağlıyorlar. | TED | أنا أعتقد أنه لإجابة هذا السؤال تحتاجون أن تفهموا كيف تتعاون معاً مختلف عناصر البشرية بعقولهم ويمكن لأفكارهم أن تتحد معاً مراراً وتكراراً , وتتقابل وبالحقيقة يمكن أن يكونوا أصدقاء . |
beyinlerini bozar. | Open Subtitles | - يعبث بعقولهم قليلاً |