Bir cerrahi ekibinin başındasınız ve harika bir iş çıkarıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تدير الطاقم الجراحي، وأنت تقوم بعمل رائع في ذلك. |
Siz ve adamlarınız zayıfı ve masumu koruyarak... harika bir iş yapıyorsunuz.. | Open Subtitles | أنت ورجالك تقومون بعمل رائع في حماية الضعفاء الأبرياء |
Sen de bunu çocuğun kendi zamanında doğduğunda bunu ona sağlayarak harika bir iş başaracaksın. | Open Subtitles | وأنتِ ستقومين بعمل رائع في توفير تلك الصلة بعد أن يلد أو تلد في وقتها الخاص |
Sadece şunu söylemek istiyorum yeniden yapılanma konusunda çok iyi bir iş çıkartmışsın. | Open Subtitles | أريد أن أقول فحسب أنك قمت بعمل رائع في إعادة البناء |
Her şeyi bana devrederken çok iyi bir iş çıkarmışsın. | Open Subtitles | لقد قمت أنت بعمل رائع في تسليم كل شيء |
O shemp kostümü ile harika bir iş çıkarmış. | Open Subtitles | لقد قامت بعمل رائع في تصميم زي المراة القرد |
Siz ve adamlarınız, etrafta tepinmekte harika bir iş çıkardınız. | Open Subtitles | أنت ورجالك قد قمتم بعمل رائع في التعثر في كل أنحاء المكان |
Biz Montreal Protokolü ile kloroflorokarbonların yani CFClerin üretimini, ozon tabakasına etkileri sebebiyle sınırlandırarak harika bir iş yaptık. | TED | لقد قمنا بعمل رائع في بروتوكول (مونتريال) للحد من إنتاج مركبات الكلوروفلوروكربون، بسبب تأثيرها على طبقة الأوزون. |
Marianne itimatını kanıtlayan harika bir iş çıkardı. | Open Subtitles | (ماريان) قامت بعمل رائع في اثبات مصداقيتها |
Lily gidişinden önce yönetim kurulunu denetleyerek harika bir iş yapıyordu. | Open Subtitles | ليلي) كانت تقوم بعمل رائع في الأدارة قبل أن تسافر) |
- Üç haftadır T.J. gerçekten hiçbir şey kullanmadı ve kulübünde harika bir iş çıkarıyor. | Open Subtitles | -خلال هذه الثلاث اسابيع الماضية التزم (تي.جي) حقاً بالتوقف عن التعاطي وهو يقوم بعمل رائع في ناديه |
Kafatasını yeniden oluşturarak harika bir iş çıkardınız, Bayan Wick. | Open Subtitles | لقد قمتِ بعمل رائع في إعادة تشكيل الجمجمة يا آنسة (ويك). |
Dr. Hahn ameliyatta harika bir iş çıkardı. | Open Subtitles | الطبيبة (هان) قامت بعمل رائع في الجراحة |
Dr. Hahn ameliyatta harika bir iş çıkardı. | Open Subtitles | الطبيبة (هان) قامت بعمل رائع في الجراحة |
İkiniz bu objeyi alarak ve dünya çapında bir felaketi önleyerek iyi bir iş yaptınız. | Open Subtitles | -لقد قمتما بعمل رائع في استعادة تلك المصنوعة وتجنب كارثة عالمية.. |
Dünyayı güvenli bir hale getirmede çok iyi bir iş çıkardın. | Open Subtitles | لقد قمت بعمل رائع (في حماية العالم لوحدك يا (كلارك |