Birinci gelin: çok hor görülmüş, çok, çok uzak bir krallıktan geliyor. | Open Subtitles | الأميرة رقم 1 مقهورة جسديا. من مملكة بعيدة للغاية |
Pekçoğu bizden Çok uzakta. Evren'in çok uzak köşelerinde bulunuyorlar. | Open Subtitles | معظمها بعيدة للغاية فى أطراف الكون البعيد |
Bakınca yakınmış gibi dursa da aslında çok uzak olduğunu söylemiştik. | Open Subtitles | بالرغم من أنها بدت قريبة كانت على مسافة بعيدة للغاية |
Fakat annesi Çok uzakta olduğunu ve oraya gitmeye paralarının yetmeyeceğini söyler. | TED | لكن ترد أمها بأن المسافة بعيدة للغاية ولا تستطيع تحمل تكلفة الرحلة. |
Öyle uzaktalar ki. | Open Subtitles | ..إنها بعيدة للغاية |
Çok, çok uzun zaman önce, çok uzak bir ülkede. | Open Subtitles | منذ وقت طويل مضى وفي أرض بعيدة للغاية |
Buraya çok uzak. | Open Subtitles | إنها بعيدة للغاية |
Hayır orman çok uzak. | Open Subtitles | لا ، الغابة بعيدة للغاية. |
çok uzak bir ihtimal. | Open Subtitles | - بعيدة للغاية - أعتقد ربّما ينبغي أن تكون (ميليسا) وكيلتي ماذا؟ |
Orası çok uzak. | Open Subtitles | انها بعيدة للغاية |
çok uzak orası! | Open Subtitles | -يا إلهي، إنها بعيدة للغاية -هنا، انظري |
çok uzak. | Open Subtitles | إنها بعيدة للغاية. |
çok uzak orası. | Open Subtitles | إنها بعيدة للغاية |
çok uzak. Evet. | Open Subtitles | -إنّها بعيدة للغاية |
- Çok çok uzak. | Open Subtitles | -إنها بعيدة للغاية |
çok uzak! | Open Subtitles | المسافة بعيدة للغاية! |
- Dostum, çok uzak. | Open Subtitles | -جودى) ، إن المسافة بعيدة للغاية) |
Her şeyi daha yakından görmemi sağlıyor. Çok uzakta olmasalar bile. | Open Subtitles | يساعدني على رؤية الأشياء عن كثب وإن لم تكن بعيدة للغاية. |
Hepsi de 99. Otoyol'dan Çok uzakta. | Open Subtitles | كلها بعيدة للغاية عن الطريق العام 99 |
O kadar uzaktalar ki. | Open Subtitles | إنها بعيدة للغاية... |