"بعيده عن" - Traduction Arabe en Turc

    • uzak
        
    • uzakta
        
    • uzaktasın
        
    Ailemden uzak kalmaktan nefret ediyorum ama incinmekten iyidir değil mi? Open Subtitles اكره ان اكون بعيده عن اهلي لكن افضل مما تكون مجروحا
    O zayıf kolun okçuluk gibi seçmeli aktivitelerden uzak durmanı sağladı mı? Open Subtitles هل تلك الذراع الضعيفه ابقتك بعيده عن بعض النشاطات الاختياريه مثل الرمايه؟
    - Ne yaparsan yap. Benden uzak tut yeter. Open Subtitles لا يهمنى ما تفعلينه معها ابقيها فقط بعيده عن وجهى
    Bronzlaş Beladan uzak durmaya çalış Open Subtitles اجلسى فى الشمس, لتحصلى على سمرة حاولى أن تكونى بعيده عن المتاعب
    İmalat alanını yeniden yaratmakta başarısız olduk ve büyük teknolojik gelişmeler ondan uzakta gelişti. TED لقد فشلنا بالتجديد في مساحة التصنيع والابتكارات التكنولوجية الكبيرة كانت بعيده عن ذلك
    Altın koleksiyonu çizgisine de çok uzak değil, ama. Open Subtitles أعني، ليست بعيده عن خطّ اليوبيل، بالتأكيد.
    Sana kızımı bu işten uzak tutmanı söylediğimi sanmıştım. Open Subtitles اعتقدت اني اخبرتك ان تبقي أبنتي بعيده عن هذه القضيه
    Bak, eğer iyiliğini istiyorsan onun hayatından uzak durursun. Open Subtitles اسمعيني إذا كنتي تعرفين مصلحتك جيدا ستبقين بعيده عن حياته
    Priscilla, aklını ve bedenini temiz tutacağına... ve evliliğe kadar seksten uzak duracağına yemin eder misin? Open Subtitles هل تقسمين بالكتاب المقدس بأنكِ سوف تكونين طاهرة العقل والجسد وانكِ سوف تكونين بعيده عن العلاقات الجنسيه لحين أن تتزوجي
    Endişelenme. Onu esas mallardan uzak tutarım. Open Subtitles لاداعي للقلق سأبقيها بعيده عن الاشياء الجيدة
    Ve siz, elbette ki, böyle gözlerden uzak, en iyi sosyeteden uzak bir hayat yaşamışsınız. Open Subtitles وانتي بالطبع وانتي تعيشين حياة روتينيه, بعيده عن افضل ما في المجتمع
    Albay, bunu yapmanızın nedeninin onu diğerlerinden uzak tutmak olduğunu biliyorum ama karantina uzun vadede bir çözüm değil. Open Subtitles كولونيل أنا أعرف انك تفعل هذا لإبقائها بعيده عن الأخرين ولكن الحجر الصحى ليس بحل طويل المدى
    Onun aptal yüzü benden bir hafta sonu uzak olacak. Zaten bu da benim ihtiyacım olan şey. Open Subtitles سأقضي إجازة الأسبوع بعيده عن وجهة الغبي , هذا ما احتاجة بالضبط
    Olmamız gereken kişilerden uzak bir gece seni o şekilde mutlu edebileceğimi kanıtlayacağım bir gece. Open Subtitles ليلة بعيده عن ما من المفترض أن نكون ليلة لأثبت أنني أستطيع أجعلكٍ سعيده بهذه الطريقة
    Ne yaparsan yap ama birkaç saat otelden uzak tut. Open Subtitles القصص حول اوربا وما شابه فقط افعل هذا المهم انها تكون بعيده عن الفندق
    Analizin sonuca ulaşmaktan fazla uzak olmadığını söylemeliyim. Open Subtitles أقول بأن التفسيرات و التحليلات لم تكن بعيده عن الاكتمال
    Belki ablamı CIA işlerinden olabildiğince uzak tutmaya çalıştığımı bilmiyorsunuz. Open Subtitles حسناً ربما أنتِ لا تعلمين أنى أريد أختى أن تكون بعيده عن عملى فى المخابرات المركزيه
    Kuşlar akıllı bir biçimde bu çarpışma alanından uzak duruyorlar. Open Subtitles وبشكل ذكي, تبقي الطيور بعيده عن منطقة التصادم.
    Kusura bakma da kızımın bu çılgınlıktan olabildiğince uzakta olmasını istiyorum. Open Subtitles اذا, انا اسف, لكن افضل ان تكون ابنتي, بعيده عن هذا الجنون.
    Sanırım köy 1-2 km. uzakta. Open Subtitles "الآن، سيد "فينتورا القريه بعيده عن هنا حوالي الميل
    Üstelik sana ait olmayan bir bebekle evden oldukça uzaktasın. Open Subtitles وأنتِ, بعيده عن المنزل مع طفله ليست طفلتك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus