Bana sanki bir köşeye atılmış ve bu nedenle kıskançlık yapması gereken eski sevgililerinden biriymişim gibi davranıyordu. | Open Subtitles | كانت تتعامل معي تمامًا كما لو كنت عاشق منبوذ, مما اضطرني للتعامل بغيرة. |
Etrafta dolanıp kıskançlık edip aciz gören ve normal insanların tersini yapan tanrı ve tanrıçalarla ilgili. | Open Subtitles | إنه عن الأله من حولنا والذين يتصرفون بغيرة وإحتقار بطريقة أخرى مثل البشر |
Marnie! Bu kadar küçük bir kıza karşı kıskançlık duymamalısın! | Open Subtitles | ْ(مارني)، لا تتركي نفسك تتصرف بغيرة من طفلة صغيرة مثل تلك |
Oyuncaklarını öyle bir kıskançlıkla koruyor ki... kızını bile öyle korumaz. | Open Subtitles | ويشعر بغيرة كبيرة على لعبه مثل أبنته الوحيدة |
Herkesin bana delice bir kıskançlıkla bakmasını izliyorum. Senin gibi bir kızla çıkmış olmak isterlerdi. | Open Subtitles | نعم , كنت أستمتع برؤية الجميع ينظرون إلي بغيرة |
Herkesin bana delice bir kıskançlıkla bakmasını izliyorum. | Open Subtitles | نعم , كنت أستمتع برؤية الجميع ينظرون إلي بغيرة |
Bana prensiplerimi kıskançlıkla korumamı söylemiştin. | Open Subtitles | لقد أخبرتني بضرورة الدفاع عن مبادئي بغيرة |
kıskançlıkla mı izliyorsun yoksa korkuyla mı? | Open Subtitles | هل تراقب بغيرة أم .. أم بخوف؟ |