Giselle adlı Avusturyalı bir kızla tanışmıştım. Kalbimde parmak izini bıraktı. | Open Subtitles | التقيت بفتاة نمساوية كان اسمها جيزيل وقد تركت بصمتها في قلبي |
Bu güzel hanımlardan biri beni bir kızla olan randevuma götürür mü acaba? | Open Subtitles | واحدة منكم أيتها السيدات الجميلات تريد أن تأخذني لألتقي بفتاة في وقت لاحق؟ |
Sen tam bir aptalsın. Havaalanından bir kızı bu şekilde arayamazsın. | Open Subtitles | أنت كلك فوضى لا تستطيع فقط أن تتصل بفتاة من المطار |
Şu şehirli kızı yalnız yakaladı ve ona çakmaya bile yeltenmedi. | Open Subtitles | لقد حظي بفتاة المدينة تلك لوحده و لم يحاول التقرب منها |
Ben bol para kazanan güzel bir kıza aşığım. | Open Subtitles | أنا على علاقة حبّ بفتاة جميلة , تجني الكثير منه |
Hayır, liseden beri bir kız için o kadar çıldırmadım. | Open Subtitles | لا. أنا لم أُجَن بفتاة بهذا الشكل منذ الثانوية العامة. |
Sıradan bir kızın bu görevi sürdürmemize engel olmasına asla izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | وأنا لن أقبل بفتاة عادية أن تؤدي هذا الواجب |
Sonuç olarak, arkadaşınız kafayı buldu ve o kızla takıldı. | Open Subtitles | خلاصة القول، رجلكم إحتسى شراب أكثر من اللازم وارتبط بفتاة. |
Yerinde olsam durumu açıklığa kavuştururdum parası olmayan bir kızla nişanlı olmayı kaldıramazsın. | Open Subtitles | لو كنت مكانك لوضحت الأمر، لايمكنك أن تكون مخطوبًا بفتاة ليس معها مال. |
Büyüdüğünde çok derinden seveceği bir kızla tanışabilir. | Open Subtitles | عندما يكبر قليلا , قد يجتمع بفتاة ويحبها بعمق. |
Tekrar edelim. Bir kızla tanıştın. Aşık oldun. | Open Subtitles | لنراجع ما ستقوله، إلتقيت بفتاة ووقعت في غرامها |
İlk dilimi almak, doğum günü kızı için iyi şans getirir. | Open Subtitles | الحظ الجيد يلتزم بفتاة صاحبة عيد الميـّلاد, أن تقوم بأول قطع |
Anlaşılan iyi olmak bu günlerde bir kızı kendine bağlamaya yetmiyor. | Open Subtitles | إتضح أنه ، كونك لطيفاً ليس كافياً للإحتفاظ بفتاة تلك الأيام |
Efendi Sansho'nun yerine gidip Shinobu isimli kızı getirmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تذهب إلى سانشو وتأتي بفتاة تُدعى شينوبو. |
Zaten bir hafta gerideyiz, iki adamımız eksik, bir de küçük bir kıza bakıcılık yapmamızı mı istiyorsun? | Open Subtitles | نحن متأخرون بأسبوع واثنين من الرجال ذهبوا وتريد منا أن نستعين بفتاة صغيرة جليسة أطفال؟ |
- Arkada bırakırsan peşinden gelir. - Bir kıza böyle bakılmaz. | Open Subtitles | دعها ورائك فتتبعك فقط ليس هناك طريقة للإعتناء بفتاة |
Öyleyse, bütün aileni öldürebilecek bir kıza aşıksın. | Open Subtitles | إذاً أنت مغرم بفتاة قد تقتل عائلتنا برمتها |
Daha önce hiç rockçı bir kız kendini üzerime atmamıştı. | Open Subtitles | لم أحض بفتاة روك مثيرة من قبل ترمي بنفسها عليَ |
Bunca başka kariyer seçeneği dururken senin gibi bir kızın bu ajanlık işlerinde ne işi var? | Open Subtitles | من بين كل اختيارات العمل المتوفرة، كيف انتهى بفتاة مثلك ضمن قوات الأمن؟ |
Ashley Wilkes onun gibi birini asla sevemez. | Open Subtitles | آشلي ويلكس لا يوافقك الرأي لا يمكن لآشلي ويلكس أن يعجب بفتاة مثلها |
Şimdi biriyle tanışsam, ona teslim olmaktan çok çok uzaktayım. | Open Subtitles | إذا التقيتُ بفتاة الآن، فأنا أبعد ما يكون عن تقديرها |
O bizim karşılaşma kitabımızdı. Eğer bir gün, bir kızımız olursa, adını Éllenore koymaya karar verdik. | Open Subtitles | اتفقنا أن لو رزقنا بفتاة سنسميها إيلينور. |
Neden ne zaman bir kızdan hoşlansam... bir şey yüzünden iyi olmadığını söylüyorsun? | Open Subtitles | لماذا في كل مرة أعجب بفتاة تقول أنها ليست جيدة بسبب شيئاً ما؟ |
Senin gibi bir kadınla yatmak için sıraya giriyor olmalılar. | Open Subtitles | من المؤكد أن الرجال يصطفون من أجل اللقاء بفتاة مثلك |
Kredi kartı kızına kancayı taktığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق إنك تحاول الإرتباط بفتاة بطاقة الإئتمان |
Senin gibi birine sahip olup, senden vazgeçmesi açıkçası ne düşündüğünü bilmiyorum. | Open Subtitles | أعني, أن يحظى بفتاة مثلك ويتخلى عنها بصراحة لا أعرف فيما يفكر |
Hikaye bu adam hakkında, kızlara deli oluyor ama elbise giymeyi seviyor. | Open Subtitles | تدور عن ذلك الرجل، هو متيم بفتاة ما لكنه يحب إرتداء ملابسها |
İki erkeğin birbirinden nefret etmesi genellikle bir hatunla ilgilidir. | Open Subtitles | عندما يكره شابان اثنان بعضهما ، يتعلق الأمر عادة بفتاة |
Aslında, onun gibi kızları nasıl kapıyorsun ki sen? | Open Subtitles | بالحقيقة , كيف لك بأن حظيت بفتاة مثلها |