"بفعل هذا" - Traduction Arabe en Turc

• Bunu yapmana
• Bunu yapmaya
• Bunu yapmak
• bunu yapmasına
• Bunu yapmanı
• bunu yaparak
• Buna
• yaptı
• Bunu yapıp
• Bunu yapmama
• böyle bir şey
• Bunu yaparken
• Bunu yapmanıza
• bunu yapmamıza
• bunu yapmalarına

Bunu yapmana izin veren kadınlara yazıklar olsun.
عار على أي امرأة تسمح لك بفعل هذا على أي امرأة تسمح لك بفعل هذا

Ted, Bunu yapmana izin veremem.
تيد لاأستطيع أن أسمح لك بفعل هذا. هذا يحدث الآن

Ve sonra anladım ki ona Bunu yapmaya vicdanım ermiyor.
و بعدها عرفت أن ضميري لا يسمح لي بفعل هذا.

Medyanın aramızda geçenleri öğrenmek için en ufak şansı varsa Bunu yapmak istemiyorum.
لن اقوم بفعل هذا لو كان هناك احتمال أن تعرف وسائل الإعلام بشأننا.

Jennifer, bunu yapmasına nasıl izin verdin?
جينيفر , كيف سمحت لة بفعل هذا ؟

Biliyorum sensin Dawn. Bunu yapmanı istemiyorum.
أعرف أن هذه أنتي يا داون لا أنصحك بفعل هذا

Böylece anneni oradan çıkarma planı yapabilirsin. Ama Bunu yapmana izin vermeyeceğim.
كيّ يتسنّى لك التخطيط لتهريب والدتك، لكن لن أسمح لك بفعل هذا!

Bunu yapmana asla izin vermemeliydim.
لم يكن يُجدر بي أبداً السماح لك بفعل هذا

Ah, pardon. Bunu yapmana izin veremem.
. أوه ، أعتذر . لا أعتقد أنه يمكنني السماح لك بفعل هذا

Bunu yapmana izin vermeyeceğimi söylemek istedim.
انا اريد فقط ان اخبرك من انني لن اسمح لك بفعل هذا

Evet, Bir laboratuvar faresine döneceğini düşündüğü sürece onu Bunu yapmaya ikna edemem.
لا يمكنني أن أقنعه بفعل هذا إن ظنّ أنّه سيحول إلى فئران تجارب

Ama Bunu yapmaya devam edemem. Tek yaptığımın senin gelmeni beklemek olduğunu hissediyorum.
لا أستطيع الإستمرار بفعل هذا أشعر بأن كل ما أفعله

"Bunu yapmaya tekrar tekrar devam edeceğim adaleti bulana dek. "
سأستمر بفعل هذا مراراً وتكراراً حتى أبلغ العدالة

Pekâlâ dinle, aslında Bunu yapmak istemiyordum ama bana başka seçenek bırakmadın.
حسنٌ , لم أكن أرغب بفعل هذا ولكنك لم تتيحي لي أي بديل آخر

Sence ona sürekli Bunu yapmak adil mi?
أتعتقد أنه من العدل أن تستمر بفعل هذا فيها؟

L daha sonra Bunu yapmak için bir şans olmayabilir.
أجل ، لكن قد لا تكون لدي فرصة بفعل هذا بعد ذلك

Eddie, sana bunu yapmasına izin veremezsin. Tanrı vergisi yeteneğin var.
لا تسمح لها بفعل هذا بك أنت موهوب

Bunu yapmanı o kadın emretti, değil mi?
لقد كانت هى من أمرتك بفعل هذا , أليس كذلك ؟

Fark etmez, bunu yaparak yine de beni ikna edemeyeceksin.
لن تقنعني بفعل هذا انا لست الرجل الذي تظنّه

Buna izin veremem. Canavarı parçalamaktan daha fazla şeye yol açar.
لا يمكن ان اسمح لك بفعل هذا لن تدمر الوحش وحده

Pekâlâ, kim yaptı ve mesajı neden yolladı? Nedeni şu.
من الذي يرغب بفعل هذا و لماذا أرسل تلك الرسالة؟

Bunu yapıp duramazsın.i Babamın bana ihtiyacı var.
لا يمكنك الاستمرار بفعل هذا بي أبي يحتاج إلي هنا

Eğer bunda gerçekten ciddiysen, Bunu yapmama izin vermelisin.
إذا كنت تعني هذا حقاً فعليك السماح لي بفعل هذا

Bay L'Chaim, onların benim kocamın müziği ile böyle bir şey yapmalarına nasıl izin verirsin?
سيد لاخايم كيف تسمح لهم بفعل هذا بموسيقى زوجي؟

Bunu yaparken bir şey kafasında netleşti Bay Henry Harrsion ile ilişkisinin gerçek doğası...
بفعل هذا شئ ما اصبح واضح جدا عن طبيعة علاقته

- Bay Lundergard üzgünüm ama Bunu yapmanıza seyirci kalamam.
أنا آسفة و لكن لا يمكنني الوقوف و السماح لك بفعل هذا

Üzgünüm efendim. bunu yapmamıza asla izin vermemeliydim.
أنا آسفة يا سيدي، لم يكن عليّ السماح لنا بفعل هذا

bunu yapmalarına izin vermemeliydik. Özgüvenine bir katkısı yok.
،ما كان علينا السماح لهم بفعل هذا هذا يحط من كرامته