| Ben ise, günüme bir bardak kahve ile başlamayı seviyorum. | Open Subtitles | حسناً, بالنسبة لي, أحب أن أبدأ يومي بفنجان من القهوة |
| Bu da doğru değil. Her ilişki bir bardak kahveyle başlar. | Open Subtitles | ذلك ليس صحيح كُلّ علاقة تبدأ بفنجان من القهوة |
| bir bardak kahve daha, Peder bey? | Open Subtitles | هل لك بفنجان آخر من القهوة؟ |
| - Hadi ama. İşin bitince birer fincan çay - içeriz diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | هيا , فكرت ربما نحظى بفنجان شاي معاً عندما يدعونك تذهبين |
| Sevgilim, bir fincan çay içme riskini göze almalısın. | Open Subtitles | عزيزى، اظن يمكنك المخاطرة بفنجان شاي |
| Delikanlı için de bir fincan çay getirebilir misin, lütfen. | Open Subtitles | هل لنا بفنجان آخر لهذا الشاب الصغير؟ |
| Bana bir bardak kahve borcun olduğunu sakın unutma! | Open Subtitles | لا تنسي أنك تدينين لي بفنجان قهوة! |
| - bir bardak içerim o zaman. | Open Subtitles | -اذا سـمحت لي بفنجان |
| Bir fincan çay alırmısınız ,efendim? | Open Subtitles | هل ترغب بفنجان من الشاي سيدي |
| Sizinle bir fincan çay içecektim. | Open Subtitles | (أرغب بفنجان من الشايّ, (كلوتليد |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 