Küçük teknesine atlar giderdik, balık tutardık. | Open Subtitles | أعتدنا ان نذهب بقاربه الصغيَر من أجل الصيد. |
Neyse ki; teknesine, evine ve o zavallı atına yaptıkların yüzünden sana hala kin beslemiyor. | Open Subtitles | على ما فعلته بقاربه " ومنزله " " ياالاهي ذلك الحصان المسكين " |
Yıllar önce, 6 metrelik teknesiyle Dünya'ya yol açıcam deyip, denize yelken açtı. | Open Subtitles | قبل سنوات أبحر حول العالم بقاربه ذو الستة أمتار |
Polis bir arkadaşımın boş günüydü. teknesiyle açıldık. | Open Subtitles | إنه صديقي الشرطي.كان يوم اجازته فنزلنا للبحر بقاربه |
Michael teknesini kiyiya çekti. | Open Subtitles | جذف ـ مايكل ـ بقاربه نحو الشاطئ |
Adanın diğer tarafında, teknesiyle uğraşıyor. | Open Subtitles | وهو موجود على الطرف الأخر من الجزيرة يعتني بقاربه |
Tony'nin teknesini bağladığı marinadaki Bob teknede akşam yemeği bağışlayacağını söyledi. | Open Subtitles | (بوب) في "مارينا" حينما يرسو (فيتو) بقاربه يقول أنه سيتبرّع بجولة عشاء بحرية |
Masuka'ya göre yosunun yardımıyla katilin teknesini hangi limanda tuttuğunu tam olarak bulabilirmişiz. | Open Subtitles | يتعتقد (ماسوكا) أنّ بوسعه استخدامها لتحديد المرفأ الذي يحتفظ القاتل بقاربه فيه |