"بقتال" - Traduction Arabe en Turc

• kavga
• dövüş
• mücadele
• dövüşe
• savaşmaya
• savaşı
• dövüşü
• dövüşmeye
• Fighter
• kavgaya
• dövüşmek

Birbirimizle kavga etmekle o kadar meşguldük ki geldiklerini göremedik.
نحن مشغولون للغاية بقتال أنفسنا, لا نراهم وهم قادمون أبدا

Siyasi anlaşmazlıklarını ölümüne yapılan bir kavga ile çözüyorlar.
يتم الفصل في جميع النزاعات بقتال واحد حتي الموت

Daha önce söylemiştim, istersen, elimdeki şeyleri, biletleri, şapkaları, tenis ayakkabılarını, sana başka bir dövüş ayarlayana kadar sen satabilirsin, tabi yapmak istediğin buysa.
لقد أخبرتك لو أردت أي شيئ لي التذاكر، القبعات، الأحذية الرياضية يمكنك أن تبيع تلك الأشياء حتى آتي لك بقتال آخر

Bu adil dövüş değil. Yarın takım toplantısı var. Adresi e-postayla gönderirim.
هذا ليس بقتال عادل إجتماع الفريق بالغد، سأراسلك بالعنوان

Hayır, 5 yıldır iyi mücadele edemiyorum, biliyorum ki düşman yine biziz.
لا , أنا لم أحظى بقتال جيد منذ سنوات بمعرفة أن عدونا هي أنفسنا

Güvenliğini ve kaybetme ihtimalini hiçe sayarak... aceleyle aptalca bir dövüşe giriyor.
يتخلى عن الأمان وحتى إنه يغامر بقتال في المستقبل من أجل شجار لحظي مريب

General Landry Ori ile savaşmaya adanan bütün filo kaynakları ışığında birkaç Mark İki jeneratörüyle çalıştırılan Antartika'daki silah platformu, Dünya'nın tek savunması olacakmış.
الجنرال لاندري أعلمني أن كل الأسطول الخفيف ملتزم بقتال الأوراي والأسلحة الموجودة في القارة القطبية الجنوبية

Ayrıca bu kardeşlerin arasındaki bir ödül savaşı veya durdurulamaz bir kader değil!
و لعلمك لا يتعلّق هذا الأمر بقتال لربح جائزة بين أشقائك أو مصيراً تعجز عن إيقافه

Dayak yemekten ziyade ben bir dövüşü kazanmak istedim.
أردت أن أفوز بقتال , لا أريد أن يتم ركل مؤخرتي

Geri çekilin! Arkadaşlarım dövüşmeye istekli.
أفسحوا مجالاً هنا وأصدقائي يعدوكم بقتال جيد

Geçen cumartesi gecesi, barda kavga çıkarmış. Düşmanı çok.
ليلة السبت الماضي بقتال في الحانه كان لديه العديد من الاعداء

Sonuçta kavga edip odanın ortasına maskeleme bandından hat çekeceğiz.
سينتهي الأمر بقتال ووضع حدود بيننا في منتصف الغرفة.

Evet. Bir kavga daha başlatmamalıyız.
لا اعتقد انه علينا البدء بقتال آخر

Söz veriyorum geçen seferkinden daha iyi bir dövüş olacak.
وأعدك بقتال أفضل كثيراً من الأخير

Güreşin ardındakiler için yaptığın bir dövüş.
وتتعلق بقتال ما يمكن داخل الشخص

Şimdi buradayım ve sadece küçük bir dövüş, fazla zaman almayacaktır.
طالما اننى هنا... سنقوم فقط بقتال بسيط, لن آخذ الكثير من وقتك

Akyuvarlarının ne kadar iyi mücadele ettiğinin kutlaması...
بقيامكِ أنتِ و كرات دمكِ البيضاء بالقيام بقتال جيد

Öyle olsaydı yandaşlarım tutuklamama karşı mücadele ederlerdi.
ولو أنها كانت هُنا، لقام خُدّامي بقتال أولئك الذين اعتقلوني.

Arzuladığım kraliçe, güzel ve güçlü bir kadın ve ona eş olacak kişileri dövüşe davet ediyor.
الملكة التي أرغب بها هيامرأةقويةوجميلة... تتحدى خطّابها بقتال فردي ...

Bu kardeşlerin arasındaki bir ödül savaşı değil.
لا يتعلّق هذا الأمر بقتال لربح جائزة بين أشقائك

Alternatif olarak, birimizde biletleri tükenmiş olan "Hangi Dedektif Uzay'daki dövüşü ve Hangi Dedektif Zaman'daki dövüşü Kazanır?" paneline iki bilet vardır.
بدلاً من ذلك، قد يملك شخصاً ما تذكرتين للجنة التي تم بيع جميع تذاكرها "أي محق سيفوز بقتال في الفضاء"

Bir keresinde bir ilaç içmiştim ve kedimle dövüşmeye başlamıştım.
وأنا في إحدى المرات كنت منتشياُ بالفطر وبعدها بدأت بقتال مع قطتي

Street Fighter'daki en yüksek skoru.
وهو أعلي رقم حققته بقتال الشوارع،

Evet beni de. Daha önce hiç kavgaya girmedim.
أجل، و أنا كذلك، لم أحضى لغاية الآن بقتال حقيقي.

Onunla teke tek dövüşmek için meydan okuyabilirsin gerçi.
أفترض أنه يمكنك تحديه بقتال رجل لرجل،