"بقضية" - Traduction Arabe en Turc

    • davasıyla
        
    • dava
        
    • davasını
        
    • davasında
        
    • davasına
        
    • davayla
        
    • davada
        
    • davası
        
    • olayı
        
    • davayı
        
    • davaya
        
    • olayına
        
    • olayıyla
        
    • davasının
        
    • davasındaki
        
    Medya, Sanno'nun İmar Bakanlığı rüşvet davasıyla olan bağına yoğun ilgi gösteriyor. Open Subtitles ولكن هناك ضجة بالإعلام بخصوص علاقات عائلة .سانو بقضية فساد وزارة الأراضي
    Eğer böyle olacağını bilseydin onunla son bir dava daha almak isterdin. Open Subtitles ‫وإن كُنت تعرف أن هذا على وشك الحدوث، ‫سترغب بقضية أخيرة معاً.
    Eğer masum olduğuna inanmasaydım Ginelli'nin davasını almazdım. Open Subtitles أنا لم أكن لأتكفل بقضية جنيلي إذا لم أكن مقتنعا ببراءته
    Duyduğuma göre liman koyu katili davasında büyük bir gelişme kaydedilmiş. Open Subtitles إذاً، سمعتُ بأنّ ثمّة تقدماً كبيراً بقضية سفّاح مرفأ الخليج
    Neden dokuz aylık deneyim ve ceza pazarlığı siciline sahip bir deniz teğmeni cinayet davasına atanır? Open Subtitles لماذا يتم تكلفة ملازم ثان خبره 9 أشهر فقط و سجل من قضايا تخفيف الحكم بقضية قتل؟
    Onu unutmam 10 yılımı aldı, ve şimdi bu davayla karşıma çıktı. Open Subtitles عشرة سنوات تطلب مني أن أنساها و بعدها تعود بقضية مثل هذه
    Biliyorsundur, 'Huzur Veren' davasıyla ilgili bir cinayet tahtası varmış. Open Subtitles هل تعلم بأنها كانت تملك لوح الجرائم المتعلق بقضية السفاح
    Yapacaksak, Kira davasıyla bağıntısız gibi davranmalıyız. Open Subtitles إن فعلنا، فعلينا ألا نكشف عن أي علاقة تربطها بقضية كيرا
    Neden eczacı bir varis minik bir ilaç şirketinin davasıyla ilgilensin ki? Open Subtitles أَسّس الأب الشركةَ و ما زال الرئيس التنفيذي لم تهتم وريثة الدواء بقضية ضدّ شركة كماليات صغيرة جداً ؟
    dava, bilirkişilerin oturumu ile başlayacak. Open Subtitles من المقرر أن يبدأ شاهدان خبيران بقضية الادعاء
    Seni çaresiz hissettiren bir dava üzerinde çalıştın mı hiç? Open Subtitles هل عملتي بقضية جعلتك تشعرين بأنك عاجزة ؟
    Oraya gidip, bize bir dava getir, dostum. Open Subtitles إخرج إلى هناك و ارجع للمنزل بقضية ما يا صديقي
    Toplum liderleri buna karşı çıkarlarken Vali Farelli'nin Babitch davasını iptal etmesi yaklaşan seçimler açısından büyük risk taşıyor. Open Subtitles قادة المجتمع يصرخون بكلمة تغطية العمدة ماير خاطر كثيراً بقضية بابيتش التي قد تأثر في عملية الانتخابات القادمة
    Randall Simmons davasını biliyor musun? Open Subtitles أوه. حسنا هل أنت على دراية بقضية قتل راندال سيمونز؟
    Saldırı davasında yeni bir kefalet duruşmamız var. Open Subtitles ربح كفالةَ جديدة في جلسة استماع بقضية اعتدءا
    Seni deri giyen davasında bana yardımcı olman için çağırdım. Open Subtitles " لقد طلبت منك مساعدتي , بقضية " مرتدي الجلود
    Benim gibi, Jonas Quinn' de bu dünyaya ait olmayabilir, ama o da kendisini Tauri'nin davasına adamış durumda. Open Subtitles مثلي تماما, جوناس كوين قد يكون أجنبي بالنسبة لهذا العالم لكنه ملتزم بقضية التواري
    Çünkü beş dakikadır ilginç bir davayla ilgilenmiyor. Open Subtitles ذلك لأنه لم يحظَ بقضية مثيرة للاهتمام منذ خمسة دقائق
    Şu anda Lincoln'da bir davada. Open Subtitles انه مشغول فى الوقت الحاضر بقضية فى لينكولن
    Konunun Batı Nil davası hakkında olup olmadığını merak ediyorduk. Open Subtitles كنا نفكر إن كان للأمر علاقة بقضية فيروس غرب النيل
    Ama yine de, devralma olayı devam ediyorken onunla tekrar bir araya geldiniz, değil mi? Open Subtitles ومع ذلك، بقضية الاستيلاء كانت لك علاقة معه مرة أخرى معه، أليس كذلك؟
    Bunu yapmanın yolu da kazanılması imkansız bir davayı kazanmaktır. Open Subtitles والسبيل لفعل ذلك هو الفوز بقضية لا يمكن الفوز بها
    Benim soruşturduğum bir davaya ilgili bilgileri kasıtlı olarak benden sakladın. Open Subtitles لهدف ما انت حجبت عني معلومات تتعلق بقضية انا احقق فيها
    Onlara bu kimlik hırsızlığı olayına karışmadığımdan emin olmak istediğini açıklıyordu. Open Subtitles شرحت لهم كيف يريد التأكد أنني غير متورطة بقضية سرقة الهوية
    Karınızın olayıyla ilgili birkaç noktayı açıklığa kavuşturmak için buradayız. Open Subtitles وجئنا لأجل سد بعض الثغرات المتعلقة بقضية زوجتك
    Mahkeme salonuna izinsiz girdin mahkeme memurunu aşağıladın böylece onu sorguladın ve neredeyse durumla alakasız bir ağır suç davasının düşmesine sebep oluyordun. Open Subtitles لقد قمتَ بعرقلة قاعة محكمة، تهجمتَ على محامٍ كي تتمكن من إستجوابه وتسببتَ بإبطال دعوى جناية بقضية لا علاقة لها بالموضوع
    Fleming davasındaki bütün fotoğraflar bunlar. Open Subtitles هذه كل الصور المتعلقة بقضية فلامينغ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus