Düşünebildiğim tek şey hayatımın geri kalanını onunla geçirmek zorunda olduğumdu. | Open Subtitles | وكنت أستطيع ان أتذكره شخص أخر سوف أقضى معه بقية حياتى |
Belki ben hayatımın geri kalanını insanlara bu tür ispatları göstermek için harcamak istemiyorum | Open Subtitles | ربما أنا لا أريد أن أقضى بقية حياتى فى شرح ذلك الهراء للناس |
Aynı zamanda, hayatımın geri kalanını geçirmek istediğim insansın. | Open Subtitles | و لكنك من أريد أن أقضى بقية حياتى معه أيضاً |
İnsan kaderini değiştirebilir. ömrümü bir hiç olarak geçirmeyeceğim. | Open Subtitles | الرجل يمكنه تغيير قدره ولن أمضى بقية حياتى كنكرة |
Demek istediğim başkaları ne derse desin umrumda bile değil, bunu anlatmaya çalışıyorum Bir daha ki sefer için tek düşünebildiğim gözlerine saatlerce bakmak hayatımın geri kalanı için hergün gözlerine bakmak için bir şans bulabilmek bu kulağa harika bir anlaşma gibi geliyor. | Open Subtitles | أريد أن أقول أنه لا يهم ما أخبرنى به أحد كل ما أفكر فيه هو المرة القادمة التى أحدق فيها فى عينيك وإذا سنحت الفرصة التى أفعل فيها هذا كل يوم بقية حياتى.. |
Daha düne kadar hayatımın gerisini bir kadınla geçirmeyi düşünüyordum. | Open Subtitles | إنهم رائعون مؤخراً قررت أن أمضى بقية حياتى مع امرأة |
Beni bağışlaman için her şeyi yaparım, çünkü hayatımın geri kalanını seninle geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | و سأفعل أى شىء لتسامحينى لأننى أريد أن أقضى بقية حياتى معك |
Çünkü hayatımın geri kalanını kederli geçirmek istemiyorum. | Open Subtitles | لست مخطئا لأننى لا أريد قضاء بقية حياتى فى حزن |
Ama hayatımın geri kalanını onunla paylaşmak istiyorum. | Open Subtitles | ولكنه من النوع الذى أرغب فى قضاء بقية حياتى معه |
hayatımın geri kalanını hapiste geçirsem bile umurumda değil. | Open Subtitles | لا يهمنى اذا ما قضيت بقية حياتى فى السجن بتهمة الخيانة العظمى |
Sık sık, hayatımın geri kalanını durmuş bir dünyada geçirsem, nasıl olur diye merak ediyorum. | Open Subtitles | فى أغلب الأحيان أتساءل كيف سيكون الأمر لو قضيت بقية حياتى مع العالم الصامت لبرهة |
Söylediğine göre hayatımın geri kalanını burada Vork Benç'te geçirecekmişim. | Open Subtitles | إنه يقول أننى سأقضي بقية حياتى فى المتجر |
Çalıştığım sürece, hayatımın geri kalanını yalnız ve aşksız geçireceğimi düşünmeye vaktim olmayacak. | Open Subtitles | طالما أستمريت فى العمل فلن يكون لدى وقت ، لأننى سأقضى بقية حياتى وحيداً وبدون حب |
hayatımın geri kalanını... seninle geçirmek istediğimden eminim. | Open Subtitles | و أنا متأكد من أنى أريد أن أقضى بقية حياتى معك |
Sen çok güzel, yetenekli ve zeki birisin. hayatımın geri kalanını seninle beraber geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | أنتِ جميلة وذكية ، وأريد ان أمضى بقية حياتى معك |
Evet, kalan ömrümü bir Battlestar'da harcamak istemiyorum. | Open Subtitles | حقاً , حسناً .. أنا فقط لا أرى نفسى أقضى بقية حياتى على متن مركبة فضاء |
Ben ömrümü beni sevenle geçirmek üzereyim: | Open Subtitles | انا فقط ساقضى بقية حياتى مع الشخص الذى يحبنى |
Anlıyorum fakat hayatımın geri kalanı boyunca Vork Benç'te çalışacağımı zannetmiyorum. | Open Subtitles | ...أجل، الأمر فقط مستقبلي لا يشمل "قضاء بقية حياتى فى متجر "بينش |
Umarım hayatımın geri kalanı | Open Subtitles | أتمنى أن تكون بقية حياتى |
Daha düne kadar hayatımın gerisini bir kadınla geçirmeyi düşünüyordum. | Open Subtitles | مؤخراً قررت أن أمضى بقية حياتى مع امرأة |
- Umarım doğrudur. Yoksa Hayatım boyunca garson rolü oynayacağım demektir. | Open Subtitles | و الا سابقى مرتبطه هنا فى حظيرة الخنازير اعد القهوة بقية حياتى |
Bana bir fırsat daha vermen için hayatımın sonuna kadar sana yalvarabilirim çünkü bunun sonsuza dek sürecek bir sevgi olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | وأود قضاء بقية حياتى أتوسل إليك فى أن تمنحنى فرصة ثانية لأننى أحبك بشدة |