| Babamın ve köpeğinin hayranı. | Open Subtitles | إنه أيضاً مُعجب كبير بأبي و بكلبه |
| Danny, sokakta köpeğinin peşine düşen 4 yaşında bir çocuktu! | Open Subtitles | (داني) كان يناهز أربعة أعوام، وحاول اللحاق بكلبه في الشارع! |
| Başkasının köpeğinin yakınlığını çalmak kadar görgüsüz bir şey yok! | Open Subtitles | ليس هناك سوء تربية أكثر من محاولة سرقة تعلق شخص بكلبه! |
| Pes edin. Adamın köpeğiyle gurur duymaya sonuna kadar hakkı var. | Open Subtitles | دعك من هذا , للمرء الحق في الفخر بكلبه |
| - Evet, anlaşılan sadece köpeğiyle birlikte biraz kestirmek istemiş. | Open Subtitles | - نعم، على ما يبدو هو كان وحيد أخذ الغفوة بكلبه. |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 