"بكلمته" - Traduction Arabe en Turc

• sözüne
• eri
• sözünde
• Sözünün

Hükümetinin kontrolünü kaybetti, ve ben personelimin güvenliğini onun sözüne mi emanet edeceğim?
لقد فقد السيطرة على حكومته وأنت تريدني أن أثق بكلمته لحماية طاقمي ؟

Erkek dediğin sözüne sadık kalır, değil mi? Ben sözümü tuttum.
الرجل يعيش بكلمته وأنا قررت الإبقاء على نفسي؟

Yıllardır şefi tanırım. Onun her sözüne uymuşumdur.
أعرف القائد منذ سنوات سآخذ بكلمته عن كلمتك في أي يوم

Onu Sözünün eri ve nedenleri dinleyen mütevazı biri olarak biliriz.
جميعنا نعرف أنه رجل يلتزم بكلمته رجل متواضع يستمع دوما لصوت المنطق

Sözünün eri olan en nadir adamın huzurundasın.
أنت في حضرت أندر سلالات الرجال: رجلاً يفى بكلمته.

Erkek adam sözünde durur.
على الرجل أن يلتزم بكلمته.

Bir erkek sözünde durmalıdır.
الرجل يجب أن يلتزم بكلمته.

Majesteleri, onun sözüne her zaman güvenmeniz beni rahatsız ediyor.
سموّك، أخشى ثقتك الدائمة بكلمته.

Neden onun sözüne inanıyorsun ki?
لماذا تأخذ بكلمته في أي شيء؟

sözüne sadık kalan Palmeri, Frank'ın peşini bıraktı.
صدق بكلمته بالميري الغى قتلنا

sözüne sadık kalan Yılan adında bir adam.
رجل جيدٌ بكلمته مع أسمٍ مثل سنيك (الثعبان)

Ve gerçek Müslüman her zaman sözüne sadıkdır.
والمسلم الحق يلتزم بكلمته

Ben, senin baban gibi değilim; Sözünün eri bir adamım.
على عكس والدك , أنا رجل يفى بكلمته

- Sen de belli ki Sözünün eri değilsin.
ويبدو أنّك لست رجلاً يفي بكلمته

- Sözünün eri bir insan kendisi.
هو لاشيء إن لم يكن رجل يلتزم بكلمته

Söz verildiği gibi 200 mızraklı. Sözünün eri bir adam.
انهم 200 جندي كما وعد رجل يفي بكلمته

Harvey'e söyle, Cahill'in sözünde durmasına çalışırken kendi sözünde durup Gallo'un tahliyesini halletsin.
إذاً أخبريه بينما يلاحق (كايهل) ليجعله يلتزم بكلمته ربما عليه أن يلتزم بكلمته ويقيم جلسة الاستماع للإفراج عن (غالو)