Ağabeyim haftanın her günü başka bir kızla beraber. | Open Subtitles | لأخي فتاة مختلفة بكل يوم من أيام الإسبوع |
Baban seni, benim kızlarımı sevdiğim kadar seviyordu ise, dünyada senin için isteyeceği tek şey, her günü dolu dolu yaşaman olurdu. | Open Subtitles | لو ان والدك قد أحبك بقدر ما أحب بناتي فلن يتمنى لك من كل الدنيا سوى ان تستمتعي بكل يوم من أيام حياتك |
Hayatının her günü eşek sudan gelinceye kadar dövülmüş sonra da başıboş bir seri katil tarafından öldürülmüş, öyle mi? | Open Subtitles | ضرب كالطبل بكل يوم من حياته، ثم قتل من قبل قاتل متسلسل؟ |
Bir Nelson'ın nalbur ve tütsülenmiş et seviyesinden çıkması her gün görülmüyor. | Open Subtitles | فليس بكل يوم يخرج أحد آل (نيلسون) عن المعهود وبيع الأدوات واللحم |
Bir Nelson'ın nalbur ve tütsülenmiş et seviyesinden çıkması her gün görülmüyor. | Open Subtitles | فليس بكل يوم يخرج أحد آل (نيلسون) عن المعهود وبيع الأدوات واللحم |
Hergün diken üstünde olmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أودّ أنّ ينتابني القلق بكل يوم كما مضى. |
Hayatımın her günü başıboş bir köpekmişim gibi davrandığını. | Open Subtitles | ويعاملني وكأنني كلبُ ضال بكل يوم بحياتي |
Hergün ölümlere gözlerimizi kapatıyoruz. | Open Subtitles | ونحن نغضّ الطرف عن الموت بكل يوم |
Hergün yüz milden fazla yol kat ettiler. | Open Subtitles | ولقد تحركوا لأكثر من مائة ميل بكل يوم |