"بك لكن" - Traduction Arabe en Turc

    • ama
        
    Ben size mecbur kalmış olabilirim, ama siz de kesinlikle bana mecbursunuz. Open Subtitles يبدو الامر بالنسبه لك اننى عالقه بك لكن انت الذى علقت بى
    BeIki de seninIe oImak istiyordu ama baºka seçenegi yoktu. Open Subtitles ربما كانت تريد الإحتفاظ بك لكن لم يكن لديها خيار
    Seni neden düşünüp durduğumu bilmiyorum ama ideal kadın tipimden dağlar kadar uzaktasın. Open Subtitles لاأعلم لماذا أستمر في التفكير بك لكن, انت بعيد جدا عن نوعي المفضل
    İki kişiyiz, istesek seni çoktan yakalardık, ama bunu istemiyoruz. Open Subtitles نحن اثنان كان بأستطاعتنا أن نطيح بك لكن لا نريد
    Yani eğer zorundaysan, şifreleri bir yere yaz ama onları tekrar kullanma. TED لذا فإن كان ولابد، فدون كلمة المرور الخاصة بك لكن لا تعد استخدامها
    Çekini bozdurmana izin veremem, ama 10 doların altında bir hediye alabilirsin. Open Subtitles أنا لن أسمح لك بصرف الشيك الخاص بك لكن هدية بـ 10 دولار أو أقل أنني سوف أقبل ذلك
    - Yüzlerce defa, telefona uzanıp seni aramak istedim ama haber programını elinden aldığım için benden nefret ettiğini düşündüm. Open Subtitles أمسكت الهاتف مائة مرة للأتصال بك لكن كنت متأكدة بأنك تكرهني بسبب دوري في أخذ برنامجك الأخباري
    Seni arıyordum ama numaranı yanlış almışım. Open Subtitles كنت احاول الاتصال بك لكن اتضح ان الرقم خاطئ
    Kaseti ve yaptırdıklarını gördüm. ama senden duymak istiyorum. Open Subtitles رأيتُ الشَريط و أعرف ماذا فعل بك, لكن أريد أن أسمعها منك
    Seninle oturmayı çok isterim ama yarın vaftiz havuzunda cankurtaranlık yapacağım. Peki. Open Subtitles أود اللقاء بك لكن غداً لديّ مهمة إنقاذ في حوض المعمودية
    Seni zorlamak istemem ama... günlük kotamız konusunda yardım eder misin? Open Subtitles انا اكرهه ان افعل ذلك بك .. لكن انت قلت انك تستطيع مساعدتي مع هذا العضو المتراخي
    Seni aramak istemedim ama başım belada. Open Subtitles . لم أكن أريد أن أتصل بك , لكن أنا فى مشكلة
    ama ben asla öyle dans edemem... ve elimle yemek yemem ve... senden çok hoşlanıyorum... ama bu işin yürüyeceğini sanmıyorum. Open Subtitles ولا أكل الطعام بأيديي وانا حقا كلي اعجاب بك لكن فقط لا أظن ان الأمور ستتدبر بهذه الطريقة
    ama ben asla öyle dans edemem... ve elimle yemek yemem ve... senden çok hoşlanıyorum... ama bu işin yürüyeceğini sanmıyorum. Open Subtitles ولا أكل الطعام بأيديي وانا حقا كلي اعجاب بك لكن فقط لا أظن ان الأمور ستتدبر بهذه الطريقة
    Doktor. Sana güvendiğimi söyleniyorum ama yapabileceğin bir şey olmalı. Open Subtitles حسناً يا دكتور ، أنا لا أثق بك لكن لابد من وجود شئ يمكنك فعله
    Aklına geleni söylüyorsun ve safsatanın kokusunu bir kilometreden alıyorsun ki bu yüzden seni seviyorum ama önünde sonunda insanlar fedakârlıkta bulunurlar. Open Subtitles أنت تحدث عقلك, و أنت تستطيع أن تشم رائحة الفشل ببعد ميل و هذا ما أحبه بك لكن عاجلاً أم آجلاً الناس تقدم تنازلات
    Aramak istedim ama benim için zor durum Başkasıyla berabersin ve straight'sın. Open Subtitles أريد الاتصال بك لكن هذا ظرف صعب علي أنت مع شخص آخر ومستقيمة على الأاقل
    Seni aramadan önce gönderilmesini bekleyecektim ama geldi bile. Open Subtitles ليرسلوها قبل أن أتصل بك لكن لسوء الحظ إنها هنا بالفعل
    Senin moruk, senin giderlerini karşılıyor, ama sana kendi başının çaresine bakmak için gereken parayı vermiyor. Open Subtitles والدك ، سيدفع مالا حتى يعتني بك لكن لم يعطيك المال حتى تعتني بنفسك ، ولماذا ؟
    Pekala, evlat, seninle gurur duyuyorum. ama harekete geçmeliyiz. Open Subtitles حسناً ياطفل، أَنا فخور بك لكن هذا ليس وقتاً جبداً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus