| Küçük bir plastik birim olan transistör, bizi birbirinin üzerine yerleştirilmiş statik tuğlalardan alıp her şeyin interaktif olduğu bir dünyaya getirecekti. | TED | كان الترانزستور وحدة بلاستيكية صغيرة ستأخذنا من عالم الوحدات الثابتة مكومة فوق بعضها البعض إلى عالم حيث كل شيء تفاعلي. |
| Deniz kenarındaki kuma plastik parçaları kattık. | TED | أضفنا جزيئات بلاستيكية صغيرة على رمال شواطئ المحيطات. |
| plastik bir atın üstünde at eğitimi falan mı yapacağız? | Open Subtitles | و، نحن سأفعل الترويض، على واحد من الخيول بلاستيكية صغيرة لديك؟ |
| Küçük plastik torbalarda balık pişirdiğimiz zamanlarda ki gibi. | Open Subtitles | قبل أن نبدأ بـ إحماء السمك في أكياس بلاستيكية صغيرة. |
| Eğer beni kusturmak istiyorsanız hepsini saklarım ve plastik torbalara doldurup yastıklarınızın altına koyarım. | Open Subtitles | إن جعلتموني أتقيأ، سأقوم بحفظها أضعها في أكياس بلاستيكية صغيرة وأضعها على وسائدكم الليلة |
| Süt ve kurabiye alacaklar, plastik oyuncaklar, ve pilotla tanışacaklar. | Open Subtitles | وطائرة بلاستيكية صغيرة ولديهم فرصة لرؤية القبطان، سوف تكون... |