"بلعنة" - Traduction Arabe en Turc

• laneti
• lanetli
• lanet
• büyü
• lanetle
• lanetledi
• lanetiyle
• lanetleyen
• lanetlemiş
• lanetlediğini

Aynı şekilde. Biliyorsun, şu kıl edici avcı laneti falan.
وأنا أيضًا، أتعلم، إذ سأصاب بلعنة الصيّاد، وما إلى ذلك

Gençliğime, güzelliğime mal oldu. Annem beni uyarmıştı. Onların herhangi birini kaybedersem beni çirkinlik laneti ile cezalandıracaktı.
لقد كلفني شبابي وجمالي، وأمي حذرتني بإنها ستعاقبني بلعنة القبح إذا فقدتهم تماماً.

Köylüler onun artık lanetli olduğunu düşünüyor, ve onunla ne yapacaklarını bilmiyorlar.
سكان القرية اعتقدوا أنها أصيبت بلعنة; لم يعرفوا ما الذي سيفعلوه بها.

- Hiç... Sadece, senin doğum gününün süper lanetli olduğuna karar verdik.
اتّفقنا جميعاً أنّ ميلادكِ مصابٌ بلعنة كبيرة.

Onu bir yetenek olarak görmeyebilirsin, belki daha çok bir lanet olduğunu düşünüyorsun.
قد لا تراها كموهبة، من المحتمل أنك تظنها أشبه بلعنة.

Kurum'dan yıllardır ayrılmadı. Bunun bir büyü olduğu söyleniyor.
لم يغادر المعهد منذ سنوات حسب أقوال البعض إنهُ مصاب بلعنة

Bizi bir lanetle ayrı düşürerek. lanet saat kulesine kaynamış.
بتفريقنا بلعنة - إنّه مرتبط ببرج الساعة -

Parktaki yaşlı cadı. Beni lanetledi.
الساحرة العجوز في المتنزه لقد أصابتني بلعنة

Bu şehrin eski bir mumyanın lanetiyle korunduğu saçmlalıklarını biliyorum ...fakat araştırmalarım beni bu şehrin gerçekten varolduğuna inandırdı.
أعرف كل السخافات التى تقول بأن المدينه محميه بلعنة المومياء لكن أبحاثى قادتنى الى أن المدينه قد تكون موجوده بالفعل

- Demek istediğim şu ki, bende Cadılar Bayramı laneti var.
المقصود هو أني إبتليت بلعنة الهالوين حسنا

Ölüm laneti var oranın!
إنه مصحوب بلعنة موت.

Arkamda görmüş olduğunuz İbraniler'in "lanetli Kral" diye adlandırdıkları kişinin mezarının girişi.
ما تراه خلفي هو المدخل الى القبر الذي اسموه العبرانيين القدامى بلعنة الملك.

"Gorbak'ın dediği hiçbir şeye inanmıyorsundur umarım, o yalan söylemekle lanetli, yazdığında bile.
"آمل أنك لم تصدق ما قاله غورباك فهو مصاب بلعنة تجعله يقول الأكاذيب فقط، حتى في الكتابة.

Sevgili, güzel Penelope lanet olsun veya olmasın eğer ben bunları aşmışsam eminim ki, sen de aşabilirsin.
بلعنة أو بدونها اذا كنت أنا أكثر من مجرد مظهر و اسم فبتأكيد أنت كذلك ؟

Yıllar önce Morgan le Fey bölgeyi korkunç bir lanet ile kaplamış.
منذ زمن طويل، سَحر * مورغان لا فى * المنطقة بلعنة فظيعة

Ne yapacak ki? Korkunç bir büyü mü yapacak?
اجل ماذا هي فاعلة تصيبنا بلعنة مخيفة؟

Onu yine bu lanetle bırakacağım.
سوف أتركهُ بلعنة هناك

Beni lanetledi.
القت بلعنة عليّ

Seni öldürebilirdim ama o zaman avcı lanetiyle uğraşmam gerekirdi.
حسنٌ،كنتُلأقتلكَ... لكن عندئذٍ، سأصاب بلعنة الصيّاد

Biz cadıyız ve bir iblisi lanetleyen bir empatiği arıyoruz.
إننا ساحرات، ونبحث عن "المُستشعِر" الذي قام بلعنة أحد الشياطين

Böylece yaşlı kadın kulübeyi ve ve içindekileri lanetlemiş.
لذا قامت المرأة العجوز باصابة الكوخ بلعنة هو و من يسكنه