Bazen kadın, adamı yatağına davet eder ve adamın kendisine dokunmasına izin yoktur. | Open Subtitles | أحياناً تدعو المرأة الرجل إلى سريرها ولا يسمح له بلمسها |
Tanrım, o ahlâksızın kendisine dokunmasına nasıl izin verebildi? | Open Subtitles | يا للهول كيف سمحت لهذا الحقير بلمسها ؟ |
Onlara dokunursan, bittin demedim mi? | Open Subtitles | الم اخبرك انها ستكون نهايتك اذا قمت بلمسها ؟ |
Tanrı'ya yemin ederim ki eğer bir daha ona dokunursan seni bayılana kadar döveceğim. | Open Subtitles | أقسم بالله , لو قمت بلمسها مجدداً سأضربك بلا تعقل |
Bir dahaki sefere baygın bir kız bulursan dokunma ona. | Open Subtitles | والمرّة القادمة عندما ترى فتاة... فاقدةً الوعي, لا تقم بلمسها. |
İlk düşüncem, sadece oraya git ve dokunmaya, sarılmaya ve sıkıştırmaya başla. | Open Subtitles | تفكيري الأول كان فقط اذهب إلى هناك وابدأ بلمسها ضمها واعصرها . ولكن أنت تعرف . لم أستطيع فعل كل ذلك |
Çok istiyordum. Dokunmama izin vermiyordu. | Open Subtitles | أردت تلك الشاحنة بشدّة، لكنه لم يسمح لي بلمسها. |
"Dokunmayı düşünmeyin bile!" | Open Subtitles | لا تفكروا بلمسها |
Normalde benden başkasının dokunmasına izin vermez. | Open Subtitles | إنّها لاتسمح لأحدٍ بلمسها باستثنائي |
Ona dokunursan yaşlı adamı, götünü tüttürür. | Open Subtitles | ..لو قمت بلمسها ! سيقوم عجوزها باقتلاع رأسك |
- Evet dokunursan sanki kırılacakmış gibi kendini sakın ondan. | Open Subtitles | نعم, كأنك تخاف إذا قمت بلمسها ستتحطم |
Birkaç dakika geçtikten sonra silahımı ağzından çıkardım ve dedim ki; "O kıza bir daha dokunursan, yemin ederim sana şunu bunu onu yaparım falan filan, falan filan işte. | Open Subtitles | وبعد عدة دقائق أخذتُ المسدس من فمه وقلت له: "ليساعدني الله، إن قمت بلمسها مرة أخرى |
Ona başka hiçkimsenin dokunma izni yoktu. | Open Subtitles | لم يكن مسموح لأى رجل آخر بلمسها |
Ona dokunma. Dokunulmaktan hoşlanmıyor. | Open Subtitles | لا تقوم بلمسها لا تريد لأحد بأن يلمسها |
- Sakın ona dokunma! - 7 aylık hamileyim ben! | Open Subtitles | لا تقم بلمسها أيها اللعين - أنا حامل في الشهر السابع - |
Güzel, Sander. Ona biraz daha dokunmaya başlayabilirsin. | Open Subtitles | جيد "ساندر" يمكنك البدء بلمسها أكثر الآن |
Dokunmama izin vermelisin. | Open Subtitles | أريدك أن تسمح لي بلمسها |
Dokunmayı aklınızdan bile geçirmeyin. | Open Subtitles | لا تفكروا بلمسها |
Kızıma dokunurlarsa şehirlerini başlarına yıkarım! | Open Subtitles | سأحرق مدنهم كلها اذا قاموا بلمسها |
Senin "soylu" kadının henüz onun kıçına ellemene izin vermiyormuş diye duydum! | Open Subtitles | سمعتُ ان المرأة "النبيلة" لم تسمح لك بلمسها بعد |