| Tamam, Babs diyor ki, Pinckney evi BlueBell tarihi eserleri arasındaymış. | Open Subtitles | حسنا، الآن بابز اخبرُتني ان بيت بينكني مسجّلُ لملكية بلوبيل التاريخية |
| Yarın akşam bu saatlerde Zoe Hart, BlueBell'in sahibi olacak. | Open Subtitles | بهذا الوَقّتْ في ليلة الغد زوي هارت ستَذْهبُ لإمتِلاك بلوبيل |
| Hayır, biliyorum. Ben, BlueBell'e özel dedikodu sitesinden, Dash DeWitt. | Open Subtitles | نعم، أنا أعلم معكم داش ديويت لموقع ثرثرة بلوبيل الخاص |
| Aslında garip çünkü BlueBell'de zaman... inanılmaz derecede yavaş ilerler. | Open Subtitles | إنه غريب، كل شئ يتحرك للأسف ثقيل في بلوبيل ؟ |
| BlueBell'de yaşadığım tüm o süre boyunca buradan gider gitmez kendimi bulacağımı düşünürdüm. | Open Subtitles | كل الوقت الذي عشته في بلوبيل فكرت اني بمجرد ان اخرج سأجد نفسي |
| - Yani gerçekten kendini BlueBell'i bırakıp Dallas'a taşınırken... hayal edebiliyor musun? | Open Subtitles | أعني , هل حقا تتخيل نفسك تغادر بلوبيل ؟ وتنتقل لدالاس ؟ |
| BlueBell, Alabama sınırlarında çilek toplayıcılığı alanında hep ilk sırada gelmiştir. | Open Subtitles | لقد كانت بلوبيل دائما المقصد الأول في الباما لجامعي الفراولة دائما |
| Ah hayır. BlueBell'deki tüm bekar erkekleri toplayıp bir odaya toplayabilirsin. | Open Subtitles | اه , لا , يمكنك الحصول علي كل العزاب في بلوبيل |
| Birincisi, BlueBell'de hiçbir şeye dair seçkin bir grup yok. | Open Subtitles | اولاً : لا يوجد فريق نٌخبة لأي شىء في بلوبيل |
| Her öğlen yemeği saatinde, Brick'in gözü önünde BlueBell'in güzel insanlarıyla sohbet edeceğim. | Open Subtitles | كل فترة غداء اقوم بالتحدث مع سكان بلوبيل الطيبين في مجال رؤية بيرك |
| BlueBell'in ikinci ligde bir beysbol takımı kurma şansı var. | Open Subtitles | اه, الان بلوبيل لديها فرصه للفوز بدوري لفريق بيسبول للصغار |
| Bütün o şekerli pastaları yedikten sonra BlueBell'in ihtiyacı olacağı gibi. | Open Subtitles | مثل الذي ستحتاجه بلوبيل بعد أكل كل السكر الذي في الكعك |
| Çok zor olmayacak, zaten BlueBell'in her yeri harika erkeklerle dolu sanki. | Open Subtitles | لن يكون صعب إنه ليس وكأن هنالك رجال وسيمين يحومون حول بلوبيل |
| Todd doğum günüm için kedi dillerini BlueBell'den aldığımı öğrenirse... | Open Subtitles | إذا عرف تود أنى أشتريت حلوى عيد ميلادى من بلوبيل |
| Sen yetenekten ne anlarsın? BlueBell halkı, dikkat dikkat. | Open Subtitles | ماللذي تعرفه عن الموهبة إنتباه سكان بلوبيل |
| Bilet satmak istiyorsan, BlueBell'e "Lemon için hangisi daha iyi?" sorusundan daha iyi bir şey vermen gerekiyor. | Open Subtitles | أتعلم ؟ تريد أن تبيع جميع التذاكر؟ أعط بلوبيل شيء لتركز عليه |
| - Düzeltsen iyi olur. BlueBell'deki bir başka harika güne. | Open Subtitles | حسناً من الأفضل لك من أجل يوم ثاني مثالي في بلوبيل |
| Bu klasik BlueBell oyunlarından biri, derece olarak 3. derece bile sayılmaz. | Open Subtitles | هذه مغامرة بلوبيل مثاليه أقول لك على مستوى الصخب هذا بالكاد يبلغ الدرجة الثالثة |
| Her zaman BlueBell geleneklerimize göre kutlarız. | Open Subtitles | نحن نشرّف كل العطل بطريقِنا الخاصة في بلوبيل |
| İki çocuğumuz olacak ve onları burada, BlueBell'de büyüteceğiz. | Open Subtitles | وسَيكونُ عِنْدَنا طفلان وسأربيهم هنا في بلوبيل |
| Tüm geceyi Rose ile BlueBellapalooza için platformu oluşturarak geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت الليل كله مع روز احضر لاحتفال بلوبيل الموسيقي |
| Bak, Mobile'de Woody Allen festivali varmış. | Open Subtitles | اووه، انظري، هناك مهرجان لوودي ألين في بلوبيل |