"بلورات" - Traduction Arabe en Turc

    • kristalleri
        
    • kristaller
        
    • kristal
        
    • kristali
        
    • kristallerinin
        
    • kristallerini
        
    • kristallere
        
    • kristallerin
        
    • kristallerle
        
    • kristallerden
        
    • kristallerinde
        
    • oluşur
        
    Bulutlar, mikroskopik su damlacıkları veya buz kristalleri küçük parçacıkların etrafında kaynaştığında oluşur. TED تتشكل الغيوم حين تتجمع قطرات الماء الدقيقة أو بلورات الثلج حول جسيمات صغيرة.
    Bu desen, sadece erimiş metallerin aşırı derecede yavaş, yani her milyon yılda bir birkaç derece soğuduğu uzayda şekil alabilecek metalik kristalleri ortaya çıkarır. TED يُظهر هذا النموذج بلورات معدنية تتشكل في الفضاء فقط حيث يبرد المعدن المنصهر ببطء شديد، بضع درجات كل مليون سنة.
    kristaller, yüksek kaliteli çikolata elde etmek için kakao yağı tohumlarının çikolata kabı sallanarak karıştırıldığı sıradaki görüntüsüne benziyor. Open Subtitles بلورات تشبه بذور زبدة الكاكاو، يحدث عندما يتم تحريكها الشوكولاته. يساعد على صقل الشوكولاته الراقية.
    Kırılmamış kristal yoktu ama bunu ve büyük birkaç büyük parçayı analize yolladık. Open Subtitles لم نجد أي بلورات سليمة لكننا وجدنا هذه وقطع أخرى أكبر قليلا هي في الفحص حاليا
    Tüm beş Darusi kristali de yanıp sönmediği zaman evren yokedilecek. Open Subtitles ... عندما تكف الخمس بلورات عن الوميض سيتم تدمير هذا الكون
    Çevirme kontrol kristallerinin geçidin belli bir yerinde olduğunu tespit etmeyi başardık. Open Subtitles لقد تمكنا من تحديد موقع بلورات التحكم بالطلب في جزء محدد بالبوابة
    Odaklanma kristalleri, büyülü sanat eserleri, Open Subtitles بلورات التركيز، والمصنوعات اليدوية الرونية
    Ancak, Tok'ra kristalleri konusunda, gerçekten seçeneğimiz yok. Open Subtitles على أية حال، بخصوص بلورات التوكرا أنت حقا ليس لك إختيار.
    Ve eğer yeni kristalleri almazsak... Özür dilerim, beni şimdi öldürün. Open Subtitles وإن لم نحصل على بلورات جديدة، آسفة، اقتلني الآن
    Kabartma tozuyla zayıflatılmış kokain olabilirdi. Ama hayır, bu anilin kristalleri. Open Subtitles كان يمكن ان يكون كوكايين مسحوق و لكن لا انه بلورات انيلين
    Kuvarz kristalleri, zamanı, bu gezegendeki... diğer maddelerden daha iyi tutar. Open Subtitles بلورات الكوارتز تجعل الوقت أفضل من أي مادة أخرى لدينا على الكوكب
    Yavruların etrafında, hatta bedenlerinin içinde bile buz kristalleri oluşmaya başlıyor. Open Subtitles فتنمو بلورات الثلج حول الصغار وحتى داخل أجسامهم
    Buzun uyumsuz siyah kristaller içerdiğini söylüyor. Open Subtitles وهو يقول بأن الجليد يحتوي على بلورات سوداء سيئة التلائم
    Çok ışıltılı, parıldayan kristaller var. Open Subtitles إنها ذات روح معنوية عالية هناك بلورات تلمع
    Mağara ekibi derine indikçe her odada bir öncekinden daha tuhaf ve göz alıcı kristaller ortaya çıkıyor. Open Subtitles ،بينما يتوغل فريق الكهف في استكشافهم تُبرز كل حجرة بلورات جليدية أكثر غرابةً وروعةً عن سابقتها
    5 büyülü kristal, doğudan batıya doğru yerleştirildi. Open Subtitles خمس بلورات سحرية، الموجهة من الشرق إلى الغرب.
    Üzerinde kristal taşıyıp Yanni dinleyen birine benziyor muyum? Open Subtitles ترى لي العبث مع بلورات أو الاستماع إلى ياني؟
    Her yerde kristal olduğunu gösteriyor fakat ben bir şey görmüyorum. Open Subtitles انه يقال انه هناك بلورات فى كل مكان , لكن لا يمكنني ان ارى اى شئ
    Evet, buz kristali yok ve kanırtmanda gerekmiyor. Open Subtitles .. نعم لايوجد بها بلورات ثلج ولا يجب عليك ان تقطعها من بعضها البعض
    Her birinde sıra dışı buz kristali toplulukları var. Open Subtitles يُوجد في كلّ منها مجموعة ،باهرة من بلورات الجليد
    Buz kristallerinin düşük seviye bir telepatik alanı var gibi. Open Subtitles يبدو ان بلورات الثلج لديها مستوى منخفض من الحقل التخاطري
    Bu, mutfağınızdaki saf şeker kristallerini bir tavaya koyup enerji verdiğinizde olan şeye benziyor. TED الأمر شبيه إذن بما يحدث عندما تأخذ بلورات سكر نقية في مطبخك، تضعها في المقلاة، وتعرضها للطاقة.
    En azından hiper motorlarda kullanabilmemiz için kristallere ihtiyacımız var. Open Subtitles -على الاقل نحن نحتاج بلورات التحكم للمحرك الفائق.
    İçteki süperiletken kristallerin elektrik enerjisi çekme şeklinden olduğunu düşünüyoruz. Open Subtitles نعتقد بأن الطريق الذي انشأناه من بلورات تمتص الطاقة الكهربائية
    Bunu çölde beraberinde bunun gibi kristallerle, saf takyon enerjisine bulanmış halde buldum. Open Subtitles لقد وجدتها في الصحراء بجانب بلورات مثل هذه التي تشع بطاقة جسيمات صافية
    Küçük kristallerden tutun da dağlar kadar büyük kuyruklu buz yıldızlarına kadar. Open Subtitles بدايه من بلورات صغيرة إلى المذنبات المتجمدة بحجم الجبال
    Müzik buz kristallerinde yankılanıyor. Open Subtitles يتردد صدى النغمات عبر بلورات الثلج

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus