Ahlaksız ya da değil, kamuoyunun ahlaksız olduğuna inandığı bir milyarder. | Open Subtitles | بليونير يعتقد العامّة أنّه فاسد, سواء أكان فاسداً أم لم يكن |
- Zenginse duymama gerek yok. - Çok zengin. milyarder. | Open Subtitles | ـ إن كان ثري، لا يهمني ـ بل هائل، بليونير |
Tabii ki biliyorum. Bir milyarder. Ve ünlü bir kadın avcısı. | Open Subtitles | طبعا , أعرف من هو بليونير وكلب صيد رئيسى |
Sondakika haberi, Teknoloji milyarderi Oscar Keaton eşi Sara Keaton öldü. | Open Subtitles | خبر عاجل .. ساره كيتون زوجة بليونير التكنلوجيا أوسكار كيتون ماتت |
Öyle her çocuk münzevi bir milyarderin vesayeti altındaki çocuk olamaz. | Open Subtitles | ليس كل طفل مقدر له أن يصبح تحت وصاية بليونير وحيد |
Bir milyarderim ve en az bir cinayetten yırtabilirim. | Open Subtitles | انا بليونير واستيطع شراء مخرجي من جريمة قتل |
Çünkü milyoner olduğun zaman benimle yatakta istediğini yapabilirsin diyecektim. | Open Subtitles | حسناً، لأني كنتُ سأقول عندما تصبح بليونير من الإنترنت سأجعلكَ تفعل ما تشاء لي على السرير |
Birkaç eski kız arkadaşım, CIA ve 1997'den bu yana Avrupa'dan Kuzey Amerika'ya var olan milyarderler. | Open Subtitles | ،مجرد صديقات سابقات ،المخابرات المركزية وكُلّ بليونير قذر من أوروبا إلى أمريكا الشمالية منذ 1997 |
Tabii ki biliyorum. Bir milyarder. Ve ünlü bir kadın avcısı. | Open Subtitles | طبعا , أعرف من هو بليونير وكلب صيد رئيسى |
Hâlâ en popüler yüz milyarder arasında yoğum. | Open Subtitles | ما زلت خارج قائمة أكثر مئة بليونير محبوب |
O dünya çapında bir milyarder, ben ise tırnak yiyen bir gazete muhabiriyim. | Open Subtitles | أنه بليونير مشهور عالمياً و أنا مثيرة , ناذلة في التالون و مراسلة شعبية |
Robodok onları tedavi edebilirse, o zaman..ben milyarder olurum. | Open Subtitles | إن لم يستطع روبودوك علاجهم عندها سأكون بليونير |
milyarder bir işadamının asistanı ile ilişkisi varmış. | Open Subtitles | رجل أعمال بليونير كانت لديه علاقة غرامية مع مساعدته |
Adam milyarder yahu. 5 milyon dolar için hayatımı riske atmayacaktır. | Open Subtitles | انه بليونير لن يخاطر بحياتي لأجل 5 ملايين فحسب |
İsmi gizli tutulan bir milyarder, uzay havacılığı alanında önemli bir ilerleme kaydeden kişine 15 milyon dolar verecek. | Open Subtitles | بليونير مجهول سيُقدّم جائزة قدرها 15 مليوناً لأجل تقدّم علميّ مُهم في الفضاء الجوّي. |
Eminim İnternet milyarderi bir erkek arkadaşı vardır. | Open Subtitles | من المحال انت تكون عزباء انا متأكد ان لديها حبيب بليونير |
Richard Hess, Chicago'daki büyükelçiler tarafından gönderilen Florida gayrimenkul milyarderi. | Open Subtitles | ريتشارد هيس هو بليونير فلوريدا تم ارساله الى شيكاغو ليـتفحص من الذي يستحق ان يكون سفير |
Eyalet senatörlüğüne oynayan bir milyarderin malikanesinden geliyorsa. | Open Subtitles | قادماً من قصر بليونير مترشح لمجلس الشيوخ |
Ayrıca, jet sosyeteden bir milyarderin herkesten sakladığı küçük bir alışkanlığı olabileceğini düşünmek o kadarda zor değil. | Open Subtitles | بالإضافة إلى , أنه ليس الكثير لتعتقد بذلك بليونير متفجر ربما لديه عادة صغيرة ليخفيه |
Beni dinle, Ben milyarderim! Lanet olsun, ben milyarderim! Sana hepsini verebilirim! | Open Subtitles | أنا بليونير تبا سأحقق لك ما تريد |
Kurbanlar kaçık bir milyoner Crispin tarafından, dondurulmuştu. | Open Subtitles | الضحايا تم تجميدهم بواسطة بليونير يُدعى كريسبين كراندال |
Ben asla bir kuruş bile almayacağım, milyarderler ya da şirketlerden. | Open Subtitles | لن اتقاضى قرشاً آخر من أي بليونير او مؤسسة. |
Evet. Sen genç bir milyardersin. Av sezonu gibi. | Open Subtitles | أجل، إنّكَ بليونير شاب، إنّه طور الفرص السانحة. |
Ölü bir trilyoner, ölü bir maymun. | Open Subtitles | بليونير ميت قرد ميت |
Yazılım milyoneri olmak isteyen adama... Tarzı olan Bill Gates'e... | Open Subtitles | الرجل الذي أراد ان يكون بليونير البرمجيات على غرار بيل غيتس |
Ama ben de herkesin istediğini istiyorum sadece. Bir milyarderle derin, anlamlı bir ilişki. | Open Subtitles | أنا أريد فقط ما يريده أي شخص علاقة عميقة ذات معنى مع بليونير |
- Diğer tüm teknoloji milyarderleri gibi. | Open Subtitles | فقط مثل أى بليونير تقنى آخر |