Karşılaştığım zorluklara bakıldığında, sadece önceden tahmin etmek değil, aynı zamanda beklenmedik durumlar için önlemler tasarlamak da çok önemli. | TED | الآن، بالنظر إلى نوعيّة التحدي الذي يواجهني، من الجوهري ليس فقط أن أتنبأ بل أيضاً ان أُصمم دفاعات لغير المتوقع. |
Beyler, sizleri buraya çağırıp planı sunmamdaki sebep sadece geniş kapsamlı olması değil aynı zamanda kısıtlı zaman koşulları. | Open Subtitles | حضرة السادة أود تقديم خطة إعادة التطوير شخصياً ليس فقط بسبب الإمكانية الهائلة بل أيضاً بسبب المجال الزمني الطامح |
Sistemimiz sadece ırktan dolayı kutuplaşmış değil, aynı zamanda fakirlikten dolayı da kutuplaşmış. | TED | فنظامنا لا يتشكل فقط بتلك الطريقة المشوهه للأعراق فقط ، بل أيضاً بحسب الفقر. |
Internet yalnızca bilgi ve birikime değil; aynı zamanda diğer insanların beyinlerindeki zekaya da erişmemizi mümkün kılıyor hem de küresel ölçekte. | TED | الإنترنت أتاح لنا الوصول، ليس فقط للمعلومات والمعرفة ، بل أيضاً للذكاء الموجود في عقول الآخرين على مستوى عالمي. |
Sadece akademisyen değil aynı zamanda filozofum, yani tartışmada oldukça iyi olduğumu düşünürüm. | TED | و أنا لست فقط أكاديمي، بل أيضاً فيلسوف، لذا أحب أن أعتقد أنني بالواقع جيد جداً بالجدل. |
Buna ruh çizgisi adı verilir, dokumacı veya yapana bir çıkış yolu vermek için, aynı zamanda da iş yapmasına devam etmesi için bir sebep olarak desende kasti bir kusur. | TED | إنه ما ما يطلق عليه خط الروح، خطأ متعمد في القالب يعطي الحائك أو الصانع مخرجاً، بل أيضاً سبباً للاستمرار بالصناعة. |
Kiliseler duvar halılarını sadece uzun ayinler sırasında soğuktan korunmak için değil, aynı zamanda hayatın büyük tiyatrosunu temsil etmenin bir yolu olarak kullandılar. | TED | استعملت الكنائس القماش ليس فقط لتجنب البرد خلال القداس، بل أيضاً كطريقة لتمثيل مسرح الحياة العظيم. |
Şimdi burada, blokların üzerine tırmanabilen robot görüyorsunuz, fakat aynı zamanda bu blokları kaldırıp hareket ettirebiliyor ve üzerinde bulunduğu yapıyı düzenlemeye başlayabilmektedirler. | TED | فهنا،يمكنكم رؤية آلي يمكنه تسلق قطع البناء بل أيضاً أن يرفع وينقل تلك القطع ويمكنها البدء في تعديل البناء الأصلي لها |
Bununla birlikte, anlam taşıyan sadece teknik değil, aynı zamanda stil ve kişiliktir. | TED | ومع ذلك، فهي ليست تقنية ذات معنى فحسب، بل أيضاً أسلوب وشخصية |
İngilizler hala korku içindeydi, sadece işgal korkusu da değil, aynı zamanda içerdeki düşman korkusu da. | Open Subtitles | مازال الخوف يخيم على البريطانيين ليس فقط بسبب أحتمالات الأجتياح الخارجى بل أيضاً من أحتمالات أختراق الجبهه الداخليه |
Onlara göre, bir tek savaşın çilesi yoktu aynı zamanda ailelerini de geçindirme endişeleri vardı. | Open Subtitles | بالنسبة لهم ليست معاناة الحرب ماقلقون منها بل أيضاً بقاء أسرهم على قيد الحياة |
Bu aynı zamanda bize ölüm zamanını verir. | Open Subtitles | بل أيضاً الأجزاء المبتلعة من الضحية هذا قد يعلمنا بزمن الوفاة أيضاً |
Artık biliyoruz ki kara delikler kendi içlerinde sadece büyüleyici değil aynı zamanda galaksilerin oluşumunda temel bir rol oynuyor. | Open Subtitles | الآن نعرف أن الثقوب السوداء ليست فقط مذهلة بحد ذاتها بل أيضاً تلعب دور أساسي في تكوين المجرات |
Seni sadece oğluna eş olarak seçmedi aynı zamanda evin de kadını olacaksın. | Open Subtitles | لم يختاروكِ حتى تكوني مجرّد زوجة بل أيضاً هو مصير امرأة |
Yalnızca kullanım oranlarını değil aynı zamanda doğal olarak yenilenme hızlarını da takip etmeliyiz. | Open Subtitles | فهذا ليس بالأمر الجيد. وهذا لا يعني أن نرصد فقط معدلات إستهلاكنا بل أيضاً معدلات تجديد الأرض لها |
Bu bizi, sadece insan atalarımıza ya da ilk memelilere, veya ilk omurgalılara değil, fakat aynı zamanda en basit hücrelere kadar geriye olan tüm sürece bağlar. | Open Subtitles | هذا يربطنا ليس فقط بأسلافنا من البشر أو الثدييات الأولى أو الفقاريات الأولى ، بل أيضاً بأبسط الخلايا |
Ren geyikleri şimdi sadece taze otlak bulmak için değil aynı zamanda kan emici yaz sineklerinden kaçmak için de göç etmeli. | Open Subtitles | تتحرك غزلان الرنة الآن ليس لمجرد إيجاد مراعٍ نضرة، بل أيضاً لتجنّب حشود ذباب الصيف ماصّ الدماء |
An geliyor anlıyorsunuz ki o gün yalnızca şansımızı kaçırmakla kalmayıp aynı zamanda yanlış anlaşıldık. | Open Subtitles | لكن للحظة تدرك انه لم نفوت الهدف فقط بل أيضاً كنا مخطئين |