İnanılmaz derecede kokuşmuş bir şehirdi. Sadece bu foseptikler yüzünden değil, şehirdeki hayvan sayısının çokluğu da insanları şoke edecek dereceydi. | TED | لأنها كانت مدينة غاية في التعفن. ليس بسبب تلك الآبار فحسب, بل بسبب الأعداد المهولة من الحيوانات التي تعج بها المدينة. |
Sha ve Rachel yeteneklerinin ve tecrübelerinin karışımı yüzünden değil, onların sayesinde bu harika fikirle çıkageldiler. | TED | أتى شا ورايتشل بهذه الفكرة الفريدة من نوعها ليس على الرغم من بل بسبب الخليط الإنتقائي لمهاراتهم وخبراتهم. |
Tevrat yüzünden de değil, ecdadımız yüzünden. | Open Subtitles | نحن لسا شهداء بسبب ايماننا بل بسبب عرقنا ليس بسبب التوراة بل بسبب الاسلاف |
Bu herkesle beraber oldukları için değil, bilgi olmadığı için. | TED | وهذا ليس بسبب الاختلاط الجنسي العشوائي، بل بسبب قلة العلم. |
Yahudi olduğumuz için değil babam korkak, ciğeri beş para etmez ödül diye her gün kafama vuran biri olduğu için kutlamıyorduk. | Open Subtitles | ليس لننا يهود بل بسبب والدى كان أسواء راعى بقر سافل لا يملك فكرة عن الهدايا سوى ضربه لى على مؤخرة رأسى |
Benim yüzümden değil. Güttüğün kan davası yüzünden oldu. | Open Subtitles | ليس بسببي، بل بسبب هذا الثأر الذي تتشبّث به |
Beni rakip olarak görenler, sadece kadın olduğum için değil, şirketten gelen rakamlar yüzünden. | Open Subtitles | الذي يرون أنني لست مؤهله، ليس لأنني إمرأه بل بسبب الشكل |
Diğerleri de eninde sonunda fark etti ama bu para yüzünden olmadı. | Open Subtitles | -وآخرون أيضًا بالنهاية ، لكنّه لمْ يكن بسبب المال بل بسبب الإختفاء. |
- Hayır, kulak iltihabı ve göğsüne inmiş öksürük yüzünden ve bütün hayatım bu. | Open Subtitles | كلاّ، بل بسبب التهابٍ في الأذن ونزلة البرد .. وهذه حياتي ، هكذا تبدو الآن |
MEYDAN'IN RUHANİ LİDERİ Alkol veya uyuşturucu yüzünden değil, birlik oldukları için. | Open Subtitles | ليس بسبب الشراب او المخدرات، بل بسبب توحدهم وعملهم معا |
Tünel, betondan değil kirişler yüzünden çökmüş. | Open Subtitles | الإنهيار لم يكن بسبب الخرسانة، بل بسبب مُثبتّات البراغي. |
Bu davada sana yatırım yapılması yüzünden. | Open Subtitles | بل بسبب كونك مهتمّ شخصيّاً بهذه القضيّة |
Hayır, dünyaya hükmetmek için tableti alma pahasına beni ve muhtemelen yanımdaki herkesi öldürmek isteyen dirilmiş kötü Firavun yüzünden. | Open Subtitles | بل بسبب هذا الفرعون الشرير الذي عاد من الموت... الذي يريد قتلي ومن معي ليحصل على هذا اللوح لكي يحكم العالم. |
Rüzgar yüzünden gözlerim ıslanıyor. | Open Subtitles | بل بسبب المطر انه يجعل عيونى تغرغر |
Rüzgar yüzünden gözlerim ıslanıyor. | Open Subtitles | بل بسبب الرياح فهىتجعلعيونىتغرغر |
Hayır, sürüşü yüzünden. | Open Subtitles | لا، بل بسبب القيادة. |
Sadece Greggs yüzünden değil, çünkü her yere uzanıyor, inanılmaz cevaplar inanılmaz derinleşiyor. | Open Subtitles | ليس بسبب (غريغز) فحسب بل بسبب الأسئلة والأجوبة المثيرة بسبب تشعّبات القضيّة |
Güçlü olduğumuz veya kişisel tarzımıza sadık kaldığımız için değil. | Open Subtitles | ليسلكونناأقوياأو.. البقاء ملتزمين بسلوكنا الشخصي بل بسبب خلع ذلك الوشاح |
Hayır, öbür takımlar onların çizgili formalarına bakakaldığı için. | Open Subtitles | بل بسبب أن الفرق الأخرى لا تتوقف عن التحديق في ملابسهم المخططة |
Postanedeki işinden nefret ettiği için kaçtı. | Open Subtitles | بل بسبب أنه كان يكره وظيفته بمركز البريد |