Bu üç mil içerisinde, o çirkin kıçını hoplatacak bir sürü sinyal var. | Open Subtitles | خلال 3 اميال هناك وفرة من الوقت كى تلتقط اشارة .. بمؤخرتك القبيحة |
Siyah kıçını bir beyazın bankasına soktuğunda, tek arkadaşının ben olduğumu öğreneceksin. | Open Subtitles | تذهب بمؤخرتك السوداء الى بنك للرجال البيض.. وتكتشف اني صديقك الوحيد هنا |
İnsanların kıçına tuvalet malzemesi koymak diye bir suç yok. | Open Subtitles | فلا يوجد من قانون يمنع إقحام الأغراض الشخصية بالمرحاض بمؤخرتك. |
Bu salak Aptal Falls'a döndüğü anda Portoriko'lu kıçına tekmeyi yiyeceksin. | Open Subtitles | عندما يعود هذا الأحمق إلى مدينته سأطردك من هنــا بمؤخرتك البورتريكية تلك |
Tabii ya vaiz efendi. Bana içki ver ki ayağımı götüne sokmayayım. | Open Subtitles | ذلك صحيح أيها الواعظ أسكِرنى حتى لا أستطيع أن ألصق قدمى بمؤخرتك |
Senin katil kıçın burada dinlenirken bütün iyi adamlar gece boyunca ayaktaydı. | Open Subtitles | تستلقي بمؤخرتك الشريرة هنا لتحظى بقيلولة بينما الرجال الصالحون يسهرون طوال الليل |
Mahkeme senin götünü düşünmek için 10 dakika ara veriyor | Open Subtitles | تحتاج المحكمة لعشر دقائق لمعرفة ما ستفعله بمؤخرتك. |
Bu iş komik olmaktan çıktı. kıçını kaldırıp buraya gel. | Open Subtitles | هذا لم يعد ممتعا بعد الان عُد بمؤخرتك الى هنا |
- Aksi diyorsan, şiko kıçını buradan uzak tutsan iyi olur. | Open Subtitles | خلاف ذلك، من ألافضل لك ايها الذيل العالي الخروج بمؤخرتك من هنا |
Sonra da o kıçını buraya getir. Seninle biraz işim var. | Open Subtitles | وبعدها عد بمؤخرتك المشعرة الى هنا لدي يد ساخنة لها |
Sonra da o kıçını buraya getir. Seninle biraz işim var. | Open Subtitles | وبعدها عد بمؤخرتك المشعرة الى هنا لدي يد ساخنة لها |
Seni ahmak pislik! Hapishanenin sahibiymiş gibi o kıymetli küçük kıçını sallayarak dolaşmandan sıkıldım! | Open Subtitles | أيها الأحمق الصغير, تعبت منك و أنت تتجول هنا بمؤخرتك الثمينة |
Şehrin bu kesiminde bana sormadan kıçını satabileceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقدي انه يامكانك الهروب بمؤخرتك في هذا الجزء من البلدة |
10 saniye sonra ayakkabımı kıçına soktuğumu hatırlayacaksın. | Open Subtitles | انت سوف تتذكر قدمي وهي بمؤخرتك لمدة 10 ثواني |
Gerçekten de kıçına bir pizza kutusu takıp dolaşman o kadar da önemli mi? | Open Subtitles | من لف صناديق البيتزا بمؤخرتك من وقت لحين |
Suratımın artık senin kıçına yapışık olmamasına rağmen ne zaman sana baksam kıç deliği görüyorum. | Open Subtitles | حتى ووجهي ليس ملصقاً بمؤخرتك بعد الأن عندما أنظر إليك لا أزال أرى حقيراً |
Bir daha böyle davran da kıçına tekmeyi basayım. | Open Subtitles | ألفظي جملة واحدة أخرى مثل هذه وسأرمي بمؤخرتك للشارع أتودين إختباري؟ |
- Bir de uzanıp, kıçına yapışınca gör. | Open Subtitles | أجل ،ليس كبير جداً إلى أن يتمدّد ويلتصق بمؤخرتك |
Bir daha ortağımın sorularına cevap vermezsen Polis memurluğu ruhsatını alır ve onu kıçına sokarım. | Open Subtitles | بالمره القادمه إن لم تجب أسئلة زميلي سأسحب رخصة عملك كشرطي و أضعها بمؤخرتك |
O bok bu gece ortaya çıkmazsa seni bulup götüne bir levye sokacağım. | Open Subtitles | سوف اعثر عليك وأضع عتلة معدنية بمؤخرتك إن لم تظهر تلك الشحنة الليلة |
Titreşimden dolayı senin kıçın da uyuştu mu? | Open Subtitles | هل تشعر بخدر بمؤخرتك بسبب كل هذه الاهتزازات؟ |
Hey, Kızıl, kıpırdat şu koca götünü! | Open Subtitles | أيتها الحمراء، تنحّي بمؤخرتك الكبيرة |
Onun yerine sen şu şımarık poponu yataktan çıkarsan da ben de cehennem azabını andıran hayatımı sürdürebilmek için şu insanı kügük düşüren işimi rahatça yapsam? | Open Subtitles | يمكنني هذا، أو يمكنك أن تقوم بمؤخرتك المدللة.. من الفراش وتدعني أقوم بعملي وأواصل حياتي الجهنمية |
O mavi kıçınla kanepemde oturmak gibi. | Open Subtitles | احْبُّ الجُلُوس على أريكتِي بمؤخرتك الزرقاء الكبيرةِ. |
- Buna emin olabilirsin. | Open Subtitles | -يجب أن تراهن بمؤخرتك المضيئة لفعل هذا |