Önceki mercanın yandan görüntüsüne bakıyoruz, koruyucu tabakanın deniz suyuyla buluştuğu yere; deniz suyu sağınızda, mercan solunuzda. | TED | إننا ننظر إلى لقطة جانبية من نفس الشعاب المرجانية من قبل حيث الطبقة الحامية تلتقي بماء البحر. حسناً، ماء البحر على يمينك، الشعاب المرجانية يساراً. |
Battery Park'ı deniz suyuyla dolar. Alçak batı yakası - alçak doğu yakası. | Open Subtitles | تنغمر (باتري بارك) بماء البحر من الجانب الغربي والشرقي المنخفضين |
Holland ve Lincoln tünelleri deniz suyuyla doluyor... | Open Subtitles | (أنفاق (هولند) و (لينكولن ...تفيض بماء البحر |
Ve sen farkına varmadan, ciğerlerim, ciğer mi olalım yoksa içi deniz suyu dolu sünger mi olalım diye birbiriyle tartışmaya başlıyor. | Open Subtitles | رئتاي تجادلان بعضهم البعض أن تكونا رئتان أم إسفنجات مليئة بماء البحر |
Çocuğa deniz suyu çarptı herhalde. | Open Subtitles | يبدو أن الفتى غير قادر على الإحتفاظ بماء البحر |
Krater genişledikçe içine deniz suyu doldu. | Open Subtitles | أدى اتساع فوهة البركان إلى امتلائها بماء البحر |
Bazen bu parıltıyı çok daha yakından görebilirsiniz. Çünkü gemilerdeki başaltı- karadan adımını denize atmayanlar varsa bu tuvaletlerin bulunduğu yer- sifon suyu olarak filtre edilmemiş deniz suyu kullanır, genelde bu suyun içinde biyolüminesans planktonlar vardır. | TED | وفي بعض الاحيان يمكنك رؤيتها اقرب من ذلك لان الرؤوس على المراكب -- التي بها حمامات، بالنسبة لاي من محبي اليابسة اللذين يصغون-- تغسل بماء البحر الغير مصفى اللتي غالبا ما تحتوي عوالق مضيئة حيوياً، |