"بماسورة" - Traduction Arabe en Turc

• boruyla
• namlulu
• borusuna
• Pompalı
• namlusu

Sanırım onları yenemiyorsan, onları bir kurşun boruyla dövmelisin.
أعتقد، إذا لم تستطع هزيمتهم فإهزمهم بماسورة حديدية؟

İçeri gireceğim ve iri siyah sevgilin bir boruyla kafama sertçe vuracak.
سأدخل إلى هناك وخليلكِ الزنجي الضخم سيسحق رأسي بماسورة.

Yaşlı bir adamı tartaklama erkek bir koşucuya saldırma, başka birine kurşun boruyla vurma.
اعتدوا على رجل مسن و هجموا على مهرول و ضرب رجل آخر بماسورة معدنية

Lazerli görme gücü, kısa namlulu makineli tabanca.
الليزرِ، مسدّس الي بماسورة قصيرة قذائف مشاةِ الصغيرةِ.

Bu temizleme teli bana bunun uzun namlulu bir tüfek olduğunu söylüyor.
ذلك السلك يشير لي إلى أنها بندقية بماسورة طويلة

Eğer... kayarsan, gaz borusuna gelirsin.
فإن أخطأت ستصطدم بماسورة الغاز

Düşünememişim. Pompalı değildi.
لم أكن أفكر جيدا لم تكن بماسورة واحدة

Dişlerinin arasında silah namlusu varsa sadece sesli harfler çıkarabilirsin.
أتود أن تقول بضع كلمات بهذه المناسبة ؟ بماسورة مسدس بين أسنانك تلفظ أحرف العلة فقط

Yusef Salaam kayda alınmış bir itirafta bulunmadı ama polise göre diğerleri koşucunun üzerine çıkarken kadına kurşun boruyla vurduğunu sözlü olarak kabul etti.
لم يعطي يوسف سلام إقرار مصور أنه أعترف شفهيا بأنه ضرب الضحية بماسورة معدنية بينما كان الأخرين يعتدون عليها

Victor uyuyorken, Johan içeri geldi ve ona bir boruyla vurmaya başladı.
بينما "فيكتور" نائم"، "يوهان" دخل وإستمر في ضربه بماسورة

Gabe, Neal'a bir boruyla vurdu.
(غيب) ضرب (نيل) بماسورة

Fil silahı, üç namlulu.
إنها بندقية لصيد الأفيال، بماسورة مزدوجة.

Şerif Poole çift namlulu tüfeğiyle başına vurmadan önce oldu.
( قبل أن يأتي المأمور ( بوول ويضربه على رأسه بماسورة البندقية

Pompalı mı?
بماسورة واحدة؟

Bir AK-47'nin namlusu ile kaval kemiğini parçalayamazsın.
لا يمكن قطع عظمة الترقوة بماسورة هذا السلاح