Tasha'nın davanızda bir görgü tanığı olduğu için, bilgi almak istediğinizi söyledim, | Open Subtitles | لقد ابلغتها بأنك تحتاجين الإطلاع على التفاصيل بما أنها شاهدة بأحدى قضاياك |
(Gülüşmeler) Yüksek bir maça olduğu için, bir dokuz, bir on, bir joker, bir papaz, bir kız veya maça ası olabilir | TED | بما أنها بستوني كبرى فقد تكون تسعة أو عشرة أو الولد أو الملك أو الملكة أو الآص بستوني. |
Zaten ekranda olduğu için sabun köpüğüyle başlayalım. | TED | بما أنها معروضة على الشاشة، دعونا نبدأ بفقاعة الصابون. |
Artık yalnız olduğuna göre her öğleden sonra ofisime gelmemesi için bir neden yoktu. | Open Subtitles | ببراءة حتّى, طبعي الطيب. الآن بما أنها صارت حرّة، هل ستهرع إلى مكتبي كل ظهيرة؟ |
Sence, bu okulun son gecesi olduğuna göre ve belki bir daha onu hiç görmeyeceğim için... acaba benimle dans eder mi? | Open Subtitles | هل تعتقدين بما أنها آخر ليلة لنا في المدرسة وأنني لن أراه ثانية - سيقوم بالرقص معي? - أراهن بأنه سيفعل ذلك |
Aslında demek istediğim eşi öldüğüne göre geri döneceği anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | ما قصدتُه هو، الآن، بما أنها قد ماتت أيعني ذلك أنّه سيعود؟ |
Ben de bu beraber geçireceğimiz son yılbaşı olduğundan özel olsun istedim. | Open Subtitles | وفكرت بأن أجعلها مميزة بما أنها آخر ليلة رأس سنة لنا معاً. |
'Büyük bir itaatsizlik gösterdin ama bu ilk itaatsizliğin olduğu için cezanı hafifleteceğiz.' | Open Subtitles | لقد تصرفت بشكل مثر للإشمئزاز لكن بما أنها جريمتك الأولى فإننى أقترح التعامل معك برأفة |
Merhum olduğu için, ona geçecek olan kısım size paylaştırıldı. | Open Subtitles | ولكن بما أنها متوفاه فالحصه التى من نصيبها ستقسم بينكم أنتم |
Kör olduğu için veda mesajı bile bırakamamıştım. | Open Subtitles | لم أتمكن من ترك ملاحظة وداع، بما أنها كانت عمياء |
Bit pazarından olduğu için bir dolar falan tuttu. Bir dolar mı? | Open Subtitles | أجل, بما أنها مستعملة فهي تساوي دولاراً واجداً |
Tamam, bu ilk olayın olduğu için, yumuşak davranacağım, ama tek bir hakkın vardı, anladın mı? | Open Subtitles | حسناً، بما أنها حادثتكَ الأولى سأكونُ مُتساهلاً، لكنكَ تنال عفواً واحداً منَ الحَجز، أتفهَم؟ |
Ve şuan en fazla kazananlarımızdan biri olduğu için... geri gelmeni istiyorum. | Open Subtitles | و بما أنها من أقوى مواردنا حالياً, حسناً... أنا أريدك أن ترجعي |
Şimdi o da burada olduğu için, düşünebildiğim tek şey o. | Open Subtitles | بما أنها هنا الآن هي الشيء الوحيد الذي أستطيع أن أفكر فيه |
Bu özel bir olay olduğuna göre hepiniz bir yudum şarap içebilirsiniz. | Open Subtitles | بما أنها مناسبة خاصة ، مسموح لكم جميعا شربة نبيذ واحدة |
Senin şehrinde olduğuna göre düzgün yapacağına güveniyorum. | Open Subtitles | بما أنها مدينتك ، كنت واثقا بأنك ستقوم بها بشكل لائق |
Bu ilk gelişiniz olduğuna göre, bunu takabilirsiniz. | Open Subtitles | إنظرى ,بما أنها زيارتك الأولى لإسطنبول يجب أن تستخدمى هذه |
Gemiyle beraber yok olduğuna göre, bu konuda endişelenmemize gerek yok. | Open Subtitles | لحسن الحظ، لاداعي أن نقلق بشأن ذلك بما أنها قد حطمت مع السفينة |
Ama sonuçta gazete olduğuna göre oraya gitmeli ve bu işi yoluna koymalısın. | Open Subtitles | لكن بما أنها صحيفة فيجب أن تذهب إليهم وتستوضح الأمر |
Aslında demek istediğim eşi öldüğüne göre geri döneceği anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | ما قصدتُه هو، الآن، بما أنها قد ماتت أيعني ذلك أنّه سيعود؟ |
Aslında demek istediğim eşi öldüğüne göre geri döneceği anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | ما قصدتُه هو، الآن، بما أنها قد ماتت أيعني ذلك أنّه سيعود؟ |
Morglarımız hastanede oluyor, ama aktif bir vaka olduğundan cesedi yakında tutacaklar. | Open Subtitles | مشارح الجثث في المستشفى و لكن .. بما أنها في قضية نشطة |