Senin için yeterince iyi olmadığımı biliyorum. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنني لست جيدة بما فيه الكفاية بالنسبة لك. |
Evet ve Senin için yeterince hırslı değildim. | Open Subtitles | و لم أكن طموح بما فيه الكفاية بالنسبة لك |
Sanki Senin için yeterince iyi değilmişim gibi. | Open Subtitles | مثل لم أكن جيدا بما فيه الكفاية بالنسبة لك. |
Senin için yeterince olgun değilim. | Open Subtitles | أنا لست بالغ بما فيه الكفاية بالنسبة لك |
O Senin için yeterince iyi değil, değil mi? | Open Subtitles | انه ن أحرزنا ليست جيدة بما فيه الكفاية بالنسبة لك ، ج وأبوس]؛ أليس كذلك؟ |