onun için yeterince iyi olmadığını düşünüyorsun. | Open Subtitles | تعتقدين أنه ليس جيداً بما فيه الكفاية لها |
Sanki kimse onun için yeterince iyi bir insan değildi. | Open Subtitles | إنه كان مثل لم يكن هناك رجل جيد بما فيه الكفاية لها. |
Sadece beni onun için yeterince iyi yap istedim. | Open Subtitles | أنا فقط أردتُك أَنْ تَجْعلَ ني جيد بما فيه الكفاية لها. |
onun için yeterince iyi değilsin. O daha iyisini hak ediyor. | Open Subtitles | أنت لست جيداً بما فيه الكفاية لها إنها تستحق الأفضل |
onun için yeterince iyi değilim. | Open Subtitles | وأنا لست جيداً بما فيه الكفاية لها |
Burasının onun için yeterince iyi olduğunu sanmam, değil mi Alcira? | Open Subtitles | لا أعتقد أن هذا جيد بما فيه الكفاية لها. صحيح يا (ألسيرا)؟ |