"بما هو" - Traduction Arabe en Turc

    • olanı
        
    • olan şeyi
        
    • neyin
        
    • ne olduğunu
        
    • için en
        
    • olan şeyleri
        
    • olana
        
    • ne olduğu
        
    Ama niyet benim için doğru olanı yapacak cesaretim var. Open Subtitles لكن الآن لدي الشجاعة لاقوم بما هو صائب بالنسبة لي
    Bazen, doğru olanı yapmak için, bir çift güzel ayakkabıyı mahvetmen gerekir. Open Subtitles حسنا,أحيانا يجب أن تفسد زوج جيد من الأحذيه للقيام بما هو صواب
    Doğru olanı, doğru şekilde, doğru sebepler için yapmayı istemek. TED الرغبة في القيام بما هو صحيح على النحو الصحيح للأسباب الصحيحة
    Küçük ayarlamamızın avantajını kullandığım için kusura bakma ama ben gerekli olan şeyi yaptım. Open Subtitles آسف لإستغلال إتفاقنا الصغير لكني قمت بما هو ضروري
    Ve sen bana neyin önemli olduğunu hatırlatmasan bunu atlatamazdım. Open Subtitles ولمْ أكن لأتخطاها .لولا تذكيركُ لي بما هو مهمٌ حقًا
    Gerçekliğin sosyal yapılanması. Bana bunun ne olduğunu kim söyleyebilir? Open Subtitles البناء الإجتماعي للواقع من يستطيع أن يخبرني بما هو ؟
    Ve Woody'ninki çocuğu için en iyisini yapmaktı. TED وبالنسبة لوودي كان أن يقوم بما هو أفضل لطفله.
    Kendimizi akılcı olanın ötesine ve doğru olanı yapmaya hangi noktada biraz daha itebiliriz? TED وأين يمكننا دفع أنفسنا أبعد قليلًا، للذهاب خلف ما هو عقلاني والقيام بما هو صحيح؟
    Benim olanı korumak için yardıma ihtiyacım yok Musa. Open Subtitles لا أحتاج مساعدة يا موسى لأحتفظ بما هو ملك لي
    Benim olanı korumak için yardıma ihtiyacım yok, Musa. Open Subtitles لا أحتاج مساعدة يا موسى لأحتفظ بما هو ملك لي
    Ama senin için en iyi olanı yapmak zorundayız. Open Subtitles و لكن يتعين علينا القيام بما هو الأفضل بالنسبة لكى
    Kalbim o iki çocuk için atıyor. Sen ve o sıska sürtük benim olanı benden almaya yeltenirseniz kimin canı yanar artık, karışmam. Open Subtitles قلبي يخفق لهذين الطفلين، لذا إن حاولت أنت أو تلك الساقطة الهزيلة العبث بما هو لي
    Amaç, Amerikan halkı için doğru olanı yapmaktır. Open Subtitles إنه حول القيام بما هو صحيح للشعب الأمريكي
    En azından, o olaya dahil olarak bir seçim yaptı, doğru olanı yaptı. Open Subtitles على الأقل سنحت لها الفرصة للاختيار بالمشاركة والقيام بما هو صواب
    İnsan en iyi olanı yapmalıdır Hastanın isteğiyle Open Subtitles و عندما تقوم بما هو الأفضل للرغبة المريض
    Neyse, bana ait olanı almak için döndüğümde Bay Brancato bilgiyi vermek için pek gönüllü değildi. Open Subtitles على كل حال, عندما رجعت للمطالبة بما هو لي, السدي برانكاتو كان غير مستعد لان يأتي بالقريب العاجل مع المعلومات.
    Bu enstitünün faydasına olan şeyi yaptım... - ...beni aksine ikna edemezsiniz. Open Subtitles قمتُ بما هو أفضل لهذا المعهد ولن تقنعيني بالعكس.
    Sen bana neyin önemli olduğunu Koruyucu'nun ne anlama geldiğini hatırlattın. Open Subtitles لقد ذكرتني بما هو المهم ما تعنية الحامية الحقيقية؟
    Mike bu kutunun içinde ne olduğunu ya da olmadığını açıklamamış. Open Subtitles مايك لا يتحدد بما هو موجود او غير موجود بذلك الصندوق
    Ne var ki bu öneriyi izlerseniz, bir lider olarak muhtemelen, bilinen ve rahat olan şeyleri yapmaya devam edeceksiniz. TED مبدأ اختيار الطريق السهل، فمن المحتمل، كقائد، أن تستمر في القيام بما هو مألوف ومريح.
    Yani sen ya da o ince g.tlü, benim olana gözünü dikerse gözünün yaşına bakmam, canına okurum! Open Subtitles لذا إن حاولت أنت أو تلك الساقطة الهزيلة العبث بما هو لي فأقسم بالله بأنّي لا أحفل بمن عليّ إيذاؤه
    O benim arkadaşım ve ona güveniyorum, o pankartta ne olduğu umurumda değil. Open Subtitles ،إنه صديقي، وأنا أثق به ولا أكترث بما هو موجود على تلك اللوحة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus