Ama sonra sana bir şey oldu ve düzgün kalacak kadar güçlü değildin. | Open Subtitles | لكن بعد ذلك حدث شيء و لم تكن قويًّا بما يكفي للبقاء متخلّقًا. |
Nispeten kırılgan bir insana göre hayatta kalacak kadar iyileşmişsin. | Open Subtitles | لقد شفيت بما يكفي للبقاء حياً حتى بصفتك إنساناً ضعيفاً |
Yakında gideceğin cehennemde bile sağ kalacak kadar zorlu birisin. | Open Subtitles | قوية بما يكفي للبقاء حتى في الجحيم، وبما أنكِ ذاهبة إليه |
Sen de öğreneceksin tabii bizimle kalacak kadar talihin varsa. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}وستتعلمين هذا أيضاً لو كنتِ محظوظة بما يكفي للبقاء معنا. |