"بمتعة" - Traduction Arabe en Turc

    • eğlenceli
        
    • zevk
        
    Bu duman, bira kadar eğlenceli değil. Open Subtitles هذه الأبخرة ليست بمتعة البيرة صحيح أنني دائخ ومتوشوش
    Bizimle kalırsan daha eğlenceli olur Sana davul çalmayı öğretirim. Open Subtitles .ستحضين بمتعة أكبر أن بقيتي معنا سأعلمك التطبيل
    Yanıp tutuşan bir akvaryumu izlemek gibi. O kadar bile eğlenceli değil. Open Subtitles هذا يشبه مشاهدة حوض سمك مضاء ولكن بمتعة أقل
    Senin gibi insanlara yardım etmekten zevk alıyorum. Open Subtitles أعتقد أني أشعر بمتعة في إخراج أُناس مثلك من السجن
    Umutsuzluk anında, istek ve umut gittiği anda, bu bana şiddetli bir zevk veriyor. Open Subtitles لحظة إختفاء الطموح والأمل عن محيا المتسابقين تغمرني بمتعة عارمة.
    İnsanların zihnine girmekten zevk alıyorsun. Open Subtitles تحظين بمتعة كبيرة في إختراق عقول الأشخاص،
    Boşanmanın da en az evlilik kadar eğlenceli olması gerektiğini fark ettim. Open Subtitles أعتقد أن الطلاق يجب أن يكون بمتعة حفل الزواج
    Termonükleer aletin kadar eğlenceli değil ama etkili. Open Subtitles ليس بمتعة .. جهازك النووي لكنه فعال
    Birkaç casus öldürmek her zaman eğlenceli olmuştur.. Open Subtitles - ... ديك - ... لقد إعتدنا على قتل الجواسيس بمتعة
    -Ben sadece eğlenceli ve doğal oluyorum. Open Subtitles أنا فقط أتصرف بمتعة و عفوية
    Bu gece çok eğlenceli geçti. Open Subtitles لقد حظيت بمتعة غزيرة
    Rose da böyle dışarı çıkmanın ne kadar eğlenceli olduğundan bahsediyordu. Open Subtitles -روز)، تقول أننا سنحضى بمتعة كبيرة هنا).
    Hayat eğlenceli değildir. Open Subtitles الحياة ليست بمتعة
    - Elbette hayır. Onu bulabilsek bile, Bu Cruella'yı öldürmenin yarısı kadar eğlenceli olmazdı. Open Subtitles وحتّى لو استطعنا العثور عليه فقتله لا يقارن بمتعة قتل (كرويلا)
    Bana o minicik anı çok görmekten sadistçe bir zevk alıyorlar. Open Subtitles إنهم يشعرون بمتعة سادية بحرماني من تلكَ اللحظة الصغيرة.
    Senin de canın birine vahşice zarar verip bundan zevk almak istiyor mu? Open Subtitles هل تشعرين بمتعة سادية من أرتكاب الأعمال الوحشية؟
    Gözlerinizi açıp, açabildiğiniz gözlere sahip olduğunuza şaşırarak başlayın, bize daima sunulan inanılmaz renk cümbüşüne sırf zevk için. TED ابدأ بفتح عينيك و كن متفاجئ أنك تستطيع أن تفتح عينيك, تلك الطبقات الملونة المذهلة التي تعرض أمامنا باستمرار بمتعة صافية
    dedim. Hayatımın geri kalanını seksi istemeyerek, seksten zevk almayarak mı geçireceğim?" TED هل سأقضي ما بقي لي من عمر من غير الاحساس بمتعة الجنس، فقدان متعة الجنس؟"
    Bir şişme erkekten daha çok zevk alırım. Open Subtitles سأحظى بمتعة أكبر من دمية رجل مطاطية.
    Ve bir sonraki yıl, ulusal şampiyona takımındaki as oyuncularından birisiydi. Ve burada bir dakika oynamayacağını düşünmüştüm ama oynadığında -- görmesi size büyük keyif ve zevk veren şeyler bunlardır TED وفي العام التالي، كان لاعب مبتدئ في فريق البطولة الوطني. وهنا فكرّت بأنه لن يلعب لدقيقة، حينما كان هناك -- إذاً تلك هي الأشياء التي تقدمها بمتعة منقطعة النظير، ومن المُرضيّ أن يراها الشخص منا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus