böyle bir şeyi yapabilecek pek fazla insan yok. | Open Subtitles | هنالك الكثير من الأشخاص قادرين على القيام بمثل هذا الأمر |
- böyle bir şey telefonda söylenmez. | Open Subtitles | كلاّ، لا تخبره بمثل هذا الأمر على الهاتف |
Başına böyle bir şey geldiği için çok, çok üzgünüm. | Open Subtitles | أنا أسف للغاية لأضطرارك المرور بمثل هذا الأمر |
Bana daha önce hiç böyle bir şey söylememiştin. | Open Subtitles | لم تخبرني بمثل هذا الأمر من قبل |
Yabancıların böyle bir işin içinde olduğunu duysunlar istemeyiz. | Open Subtitles | لو سمعوا همساً حول هذا... أنّ رعايا أجنبيّة مُتورّطة بمثل هذا الأمر... |
Doğrusu, daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştım. | Open Subtitles | بصراحة ، لم أقم بمثل هذا الأمر من قبل |