"بمخاطرة" - Traduction Arabe en Turc

• risk
• riske
• riskini
• riski

Ama bu adam dışarıdayken büyük bir risk aldığını anlaman gerekiyor.
ولكنكِ تفهمين أنكِ تقومين بمخاطرة كبيرة بترك هذا الرجل في الخارج

Yanınıza gelmekle büyük risk aldım. Size zarar verme niyetim yok.
لقد قمت بمخاطرة كبيرة بمجيئي اليك ولكنى لا أقصد إيذائك

Bana böyle aptal bir risk aldırdığın için teşekkür ederim baba.
شكراً لأنك دفعتي للقيام بمخاطرة غبية كهذه يا أبي

Bizden büyük bir riske girmemizi istiyorsun Bretton. Teklifin nedir?
أنت تطلب أن نقوم بمخاطرة كبيرة ما الذي تعرضه؟

Daha güzel ve rahat bir vücutta uyanamayacaklarsa öldürülme riskini neden alsınlar ki?
لماذا قد تقوم بمخاطرة قد تتسبب بقتلك إذا لم تستطيع أن تستيقظ ثانية بسهولة بجسم جديد؟

Bak, sana yalan söylemeyeceğim. Büyük bir risk alıyor olabiliriz.
إنني لن أكذب عليكِ، و لكننا نقوم بمخاطرة كبيرة

Hey! Bak, buraya gelerek ve seninle görüşerek çok büyük bir risk aldım.
اسمعي، لقد قمت بمخاطرة كبيرة بظهوري علنياً هكذا

Bu ameliyatı yaptırmazsan çok daha büyük bir risk içerisine düşeceksin.
أنت ستقوم بمخاطرة أعظم إذ لم تفعل هذه العملية

Nükleer savaş başlığını bulmamıza yardım edebileceği varsayımı üzerine bu adamı kaçırarak ne kadar büyük bir risk aldığımızı söylememe gerek yok.
لابد أنك تعرف أننا قمنا بمخاطرة كبيرة في إخراج هذا الشخص .تحت افتراض أنه سيساعدنا في العثور على الصاروخ النووي

Eğer kendisi oyuna katılmak istemezse, bu, çok büyük bir risk olur.
نحن لن نخبره نحن سوف نكون بمخاطرة كبيرة اذا لم يوافق فى التعاون معنا,على اى حال

Bakan bir kere kullanarak büyük risk aldı. Bazı deneklerde sonuç ölüm oldu.
الوزير قام بمخاطرة كبيرة بإستعماله مرّة واحدة في بعض الاختبارات، قد أثبت أنّه فتاك

Büyük bir risk alarak onu kurtarmaya gittim.
حسنا, بمخاطرة شخصية كبيرة أنا ركضت للخارج لأنقذها

Bu sulara bu kadar yaklaşarak büyük risk alıyorum.
أقوم بمخاطرة كبيرة كي أصل لهذا القرب في الماء.

Ama onu eğitimsiz göndererek çok büyük bir risk alıyorsun.
ولكنك تقوم بمخاطرة كبيرة عندما تُرسلها هناك بدون تدريب.

Leonard lüzumsuz bir risk olarak gördüğüm şeyi almakla kalmadı aynı zamanda beni aldattı da.
ليس فقط لينارد قام بمخاطرة أشعر أنها ليست ضرورية، لقد خدعني أيضاً.

Zanlı, bu bölgeye geri dönerek büyük bir risk aldı. - Özel bir anlamı olmalı.
قام الجاني بمخاطرة كبيرة بالرجوع لهذا الموقع, لابدّ أنه ذو معنى خاص.

Birisi bunu planlamış... evine gidip o yaptıklarından sonra... bir de böyle bir risk almış.
هناك شخص قام بالتخطيط لكل هذه الجريمة .. ذهب لمنزلها وقام بفعلته والآن يقوم بمخاطرة كبيرة

Kızını kurtarmana yardım etmek için kıçımı riske edecek kadar eşsiz nitelikte mi?
مؤهلة لكي أقوم بمخاطرة نفسي, لمساعدتك لتأمين إبنتك؟

Sizi yanılttım, sizi gereksiz bir riske soktum ve gelme nedenimiz olan esas maddeyi geri alamadık bile.
لقد صوّبت نحوك ووضعتك بمخاطرة غير ضرورية ونحن حتى لم نجلب الشيء الذي جئنا من اجله

Kaçmaları riskini göze almaktansa, onları ölmeye terk ettiniz.
لقد تركتيهم يموتوا بدلاً من السماح لهم بمخاطرة الفرار

Aslına bakarsan, sana bu işi bulabilmek için oldukça büyük bir riski göze aldım.
.. في الواقع أنا أقوم بمخاطرة حقيقية بتوفير هذه الوظيفة لك