telefon kulübelerinden hep aramalar yapıp işe alma kurumundanmış gibi davranıp yoğun bakım ünitesindeki hemşirelerin isimlerini sorardım. | Open Subtitles | لم يحتج الامر إلى عبقري ليعرف أين يعالج الشاهد. قمت بمكالمات, دائماً من الهاتف العمومي. تظاهرت بأنني من وكالة توظيف |
Ama onlar bizim kiminle telefon seksi yaptığımızı biliyorlar, | Open Subtitles | لكن هم يعلمون مع من نحظى بمكالمات جنسية على الهاتف |
Ve sonunda bazı kodaman yöneticiler Blackberry'lerini çıkarıp çok önemli bir telefon görüşmesi yapmaları gerektiğini söylüyorlar ve çıkışa yöneliyorlar. O kadar rahatsız oluyorlar ki. | TED | وحينها يخرج أولئك المسيرون ذوو العيار الثقيل هواتفهم بلاك بيري ويقولون بأنه يتوجب عليهم القيام بمكالمات بالغة الأهمية فعلاً ويتوجهون نحو بوابة الخروج وعلامات الارتباك بادية عليهم |
Çıktıktan sonra sürekli büroma gelip durmadan telefon etmeye başladı. | Open Subtitles | بعد أن خرج، بدأ بالمجيء إلى " " مكتبي والقيام بمكالمات كثيرة |
Şehirler arası telefon konuşması yapmıyorum. | Open Subtitles | لا أقوم بمكالمات مباشرة, حسناً؟ |
Kurbanın telefon kayıtlarında şansın nasıl gitti? | Open Subtitles | هل حالفك حظ بمكالمات الضحية ؟ |
Duman telefon kullanmaz. | Open Subtitles | والدخان لا يقوم بمكالمات. |
Hâlâ yapabiliyorken bir yerlere telefon açmalıyız. | Open Subtitles | -انظروا، علينا القيام بمكالمات بافتراض أنه مازال بوسعنا ... . |