Şimdi, yurttaşlarımızın kendi güvenliklerini garantilemeleri için yapacakları en iyi şey evlerinde kalmalarıdır. | Open Subtitles | الآن أفضل طريقة ليتأكد مواطنينا من سلامتهم هى أن يبقوا بمنازلهم |
Tüm kurul üyeleri, kendi evlerinde listede olan kitapları araştırıyorlar. | Open Subtitles | يبحث جميع أعضاء اللجنة بمنازلهم عن كتب مدرجة بالقائمة |
Burada olanlar ve evlerinde dinleyenler, | Open Subtitles | من حضر ومن يستمعوا إلينا بمنازلهم... |
Korkup evlerine saklandılar. Pencerelere tahta çaktılar. | Open Subtitles | ينكمشون مرتعدين بمنازلهم و يغلقون نوافذهم |
Her gece dışarı çıkıp tanımadığım insanları evlerine gidip sevdikleri ile olabilmeleri için koruyorum. | Open Subtitles | أخرج كلّ ليلة وأحمي أناساً لا أعرفهم ليعودوا إلى أحبائهم بمنازلهم |
Her gece dışarı çıkıp tanımadığım insanları evlerine gidip sevdikleri ile olabilmeleri için koruyorum. | Open Subtitles | أخرج كل ليلة وأحمي أناساً لا أعرفهم ليعودوا إلى أحبائهم بمنازلهم |
Anasını satayım, millet küvette uzanmak istiyorsa evinde kalsın. | Open Subtitles | بحق السماء! إن أراد الناس البقاء في الحمّام فليمكثوا بمنازلهم. |
Ama bazıları için Manhattan, modaya uygun rustik kır evlerinde hafta sonları arasında zaman öldürülecek bir yerdir. | Open Subtitles | لكن لبعض المميزين القلائل (مانهاتن) هي المكان لقتل الوقت بين العطلات الأسبوعية بمنازلهم الريفية |
Herkes evlerinde saklanıyor. | Open Subtitles | - ليس كثيراً , الجميع مختبأ بمنازلهم - |
Git onları evlerinde gör. | Open Subtitles | قم بزيارتهم بمنازلهم |
İnsanlar beni evlerine kabul eder ve işimi yapmam için yalnız bırakırlar. | Open Subtitles | الغرباء يرحبون بي بمنازلهم ويتركونني هناك لوحدي لأصلح الأعطال |
evlerine kaçmışlardı, kimse kalmamıştı. | TED | هربوا بعيدا واحتموا بمنازلهم. |
Anasını satayım, millet küvette uzanmak istiyorsa evinde kalsın. | Open Subtitles | بحق السماء! إن أراد الناس البقاء في الحمّام فليمكثوا بمنازلهم. |