Biriyle ilk çıkmaya başladığın zaman her şey daha lezzetlidir, daha güzel görünür ve zaman uçup gider. | Open Subtitles | عندما تبدأين بمواعدة احدٍ ما, و كل شيء يبدو طعمه افضل, و كل شيء يبدو افضل, و الوقت يمر بسرعة فقط. |
Sam, sevmediğin insanlarla çıkmaya devam edemezsin. | Open Subtitles | سام، لايمكنك الأستمرار بمواعدة شخص إن كنت لست معجب بهم |
Nathan'la çıkmaya başladıktan sonra işler değişti diye düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أفكر. الأمور إختلفت منذ بدأت بمواعدة نايثان. |
Daha sorunumu duymadınız. Sanırım şimdiden başka biriyle görüşmeye başladı. | Open Subtitles | فانت لم تسمع مشكلتي بعد فهي بدئت بمواعدة رجل اخر |
Demek siz ikiniz bu evliliği yabancılarla çıkarak kurtaracaksınız. | Open Subtitles | إذا، ستنقذون زواجكم بمواعدة غرباء. رائع. |
Daha kısa erkeklerle çıkmayı sorun etmeyen uzun kadınlar olur ya? | Open Subtitles | أتعلم أن هنالك نساء طويلات لا يمانعن بمواعدة الرجال القصر ؟ |
İçinizde Katarina Stratford'la çıkmak isteyen var mı? Daha o kadar sıyırmadım. | Open Subtitles | هل أحدكم مهتمّاً بمواعدة كاترينا سترتفورد؟ أنا لم أوضع بمأزق مثل ذلك من قبل |
Onunla çıkmaya başlayacağım. Bu sayede ondan ayrılıp bir striptizciyle çıkmaya başlayabilirim. | Open Subtitles | سأبدأ بمواعدتها كي أنفصل عنها و أبدأ بمواعدة راقصة تعرٍ |
Hayatına çeki düzen vermesi için devamlı üzerine gideceğin, sonra da kayışı koparıp, seni suratından vuracak bir tecavüzcüyle çıkmaya başlayacak. | Open Subtitles | سوف تبدأ بمواعدة بعض المجرمين.. وبذلك سوف تسأم أنت مرارا وتكرار في التوفيق بين حياتهما حتى يغضب ويصوّب إلى رأسك.. |
Bak, bunlar biriyle çıkmaya başlarken aldığın risklerdir. | Open Subtitles | انظري, عندما تقومين بالمخاطره عندما تبدأين بمواعدة احداً ما |
Kadınlarla çıkmaya başladığında bunu ailenden ne kadar süre saklamıştın? | Open Subtitles | عندما بداتي بمواعدة النساء كم اخذتي من الوقت لتجعليه سرا عن عائلتك ؟ |
Michael annemle çıkmaya başladığından beri dışarı çıkarken Jim ile beni de çağırıyor. | Open Subtitles | حاول مايكل أن ياخذني وجيم للخروج منذ أن بدأ بمواعدة امي. |
Belki Michael, onunla da çıkmaya başlar. | Open Subtitles | من الممكن ان مايكل سيبدأ بمواعدة ذلك أيضا. |
Sanırım başkalarıyla çıkmaya başlamalıyız. | Open Subtitles | أظن أنه ينبغي علينا أن نبدأ بمواعدة أشخاص آخرين |
Seninle yatmak hiç iyi bir fikir değil çünkü yeni biriyle görüşmeye başladım ve o aradığım kişi olabilir. | Open Subtitles | لا أعتقدُ أنّها فكرة سديدة أن أمارس الجنس معك، منذُ أن بدأت بمواعدة إمرأة جديدة. أعتقدُ أنّها المرأة الأمثل. |
Şey ben iki yıl önce bir kadınla görüşmeye başladım. | Open Subtitles | لقد بدئت بمواعدة هذه المراءة قبل حوالي سنتين |
Bunu da onun tam zıttı biriyle çıkarak tashih ediyor. | Open Subtitles | لذا قام بعكس خطأه بمواعدة فتاة عكسها تماماً |
Acın taze ama hiç başkasıyla çıkmayı düşündün mü? | Open Subtitles | أعرف أن مبكر لكن هل فكرت بمواعدة أحدهم ؟ |
- Babamla, benim babam olduğu için çıkmak istemiyorsan, sen bilirsin. | Open Subtitles | ماذا تريدين؟ أنظري إن لم ترغبي بمواعدة أبي |
Yani, okulun en akıllı ve güzel kızlarıyla beraber olmaktan keyif aldım. | Open Subtitles | أستمتعت بمواعدة أجمل وأذكى فتاتين بالمدرسة |
Ben gerçekte bir porno yıldızıyla çıktım. | Open Subtitles | تستمر بمواعدة نجمة دعارةِ وأنا حتى ما وَضعتُش |
Artık çıkmıyorsunuz bile. O da başka birisiyle çıkıyor olabilir. | Open Subtitles | فأنتَ لم تواعد أحداً بعد ، ربما هي بدأت بمواعدة شخص آخر |
Latvian Ortodks olmadığı sürece kimseyle çıkmasına izin vermiyorlar! | Open Subtitles | أبواها لا يسمحان لها بمواعدة أي أحد ليس أرثذوكسي لاتفي! |
Bu yüzden mi o Chloe'le tanıştıktan sonra Todd'dan hoşlanmaya başladın? | Open Subtitles | صحيح. لهذا بدئتي تعجبي به بعد أن قام بمواعدة كلوي |
Tamam, artık... Bir daha ailemden birisiyle çıkma. | Open Subtitles | حسنا، لا تفكر مطلقا بمواعدة احد أفراد عائلتي مرة اخرى. |
Oğlunla görüşmekle meşguldün. | Open Subtitles | انتي مشغوله جدًا بمواعدة ابننا |
- Ahlak Bilgisi öğretmeninle ben çıkıyordum. | Open Subtitles | -أنا من قمت بمواعدة معلمتك -ياللهول, (مايكل ) |