Bir çete üyesini tutuklamış olmanıza rağmen müvekkilimi taciz ediyorsunuz. | Open Subtitles | لديك مجرم عصابات في الحجز وأنت بإصرار على التحرش بموكلي |
Bu yüzden, müvekkilimi mahkemenin babacan şefkatine emanet ediyorum çocuğun lehine, tam beraat talep ediyorum ya da çok hafif bir hüküm. | Open Subtitles | لهذا السبب, فإني سأعهد.. بموكلي.. للرأفة الأبوية للمحكمة |
müvekkilimin bahçesinden toplanmış çakıl taşı örnekleri. | Open Subtitles | هذه عينة من الارضية تم أخذها من الطريق الخاص بموكلي |
Dedektif Resnick, ...müvekkilimin şüpheli olduğunun ne zaman farkına vardınız? | Open Subtitles | حضرة المحقق رزنيك متى اشتبهتَ بموكلي لأول مرة؟ |
Ama müvekkilimden etkileneceğinizi düşünüyorum. | Open Subtitles | لكني أعتقد ستكون معجباً بموكلي |
Ama müvekkilimden etkileneceğinizi düşünüyorum. | Open Subtitles | لكني أعتقد ستكون معجباً بموكلي |
Ama Bay Johnson tekrar müvekkillerimle bağlantı kurarsa hukuki yollara başvurmak zorunda kalırız. | Open Subtitles | مع ذلك لو ان السيد جونسن حاول الاتصال بموكلي مجددا سنضطر لاخذ اجراء قانوني |
Herhangi bir yeri aramadan önce müvekkillerimle konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | قبل أن تجري الاتصالات، أود الانفراد بموكلي. |
Bay Walker, müvekkiliniz sabah 7'de müvekkilimi aradı. | Open Subtitles | سيد (والكر) , موكلتك اتصلت بموكلي في الساعة السابعة صباحاً |
Ama bu tabelayı, müvekkilimin işlerini baltalamak amacıyla astırmış. | Open Subtitles | لكن هذه اللافتة الكبيرة التى علقها بغية الالحاق الضرر البين بموكلي |
Üç gün içinde... - müvekkilimin bebeği ölebilir. | Open Subtitles | قد يتعرض (الطفل) الخاص بموكلي للوفاة |