"بموهبة" - Traduction Arabe en Turc

    • yetenekli
        
    • yeteneği
        
    • yetenek
        
    • yeteneğin
        
    • yetenekte
        
    • yetenekle
        
    • yeteneğini
        
    • yeteneklisin
        
    Aslında, sandığından çok daha yetenekli birisin. Open Subtitles أنت تتمتعين بموهبة أكثر مما تظنين تريدن أن تصبحي ممثلة؟
    Çok nefisti Bay Montgomery. Çok yetenekli bir aşçısınız. Open Subtitles وما تذوّقته شيء يندر تذوُّقه، إنّكَ تتمتّع بموهبة حقيقيّة في الطهي.
    Ben sanat okudum, şunu diyebilirim ki, bu adamın yeteneği var. Open Subtitles لقد درست الرسم وهذا الرجل يتمتع بموهبة حقيقية
    Nasıl oluyor da sıra dışı hiçbir büyü yeteneği bulunmayan bir çocuk tüm zamanların en büyük büyücüsünü yenmeyi başarıyor? Open Subtitles كيف أمكن لطفل لا يتمتع بموهبة سحرية البتة قادرا على هزيمة أعظم ساحر عرفه التاريخ؟
    Bu geceki mağlubiyetten, bana son saniye üçlüğü için yetenek vermeyen Tanrı'yı sorumlu tutuyorum. Open Subtitles أريد أن أضع اللوم على الرب الليلة لعدم الإنعام علىّ بموهبة ضرب الرمية الثلاثية الرابحة للمباراة الليلة
    Hayatın boyunca özel bir yeteneğin vardı değil mi? Bu benim yeteneğim. Open Subtitles لقد حظيت بموهبة مميزة طوال حياتك.أليس كذلك؟
    Yani, sen harika bir yetenekle kutsanmışsın. Open Subtitles أعني أنك قد أنعم عليك بموهبة رائعة.
    Cömert Tanrı ona geleceği görebilme yeteneğini bağışlamıştı. Ve geleceği görüyordu. Open Subtitles الله الكريم أنعمَ عليها بموهبة نادرة و هي أن تكون قادرة للتطلع للمستقبل،
    Sen sandığından çok daha yeteneklisin. Open Subtitles أنت تتمتعين بموهبة أكثر مما تظنين تريدن أن تصبحي ممثلة؟
    Hatırlıyorum da ikisi için de doğuştan yetenekli olduğunuzu söyleyen birkaç kişi vardı. Open Subtitles لكن أتذّكر هُناك البعض من يقول إنّك تحظى بموهبة فطرية لكِلا الأمرين.
    Bazı insanlar biraz yetenekli doğar, ama bu onlar için biraz daha yüksek bir seviden başlamak anlamına gelir. Open Subtitles بعض الأشخاص ولدو بموهبة صغيرة، لكن ذلك يعني فقط بأنّهم يبدأون من موضع أعلى قليلًا.
    Umarım sizden daha az yetenekli birinin ofisimde dava detaylarını yüklemesine size sormadan izin vermemin sakıncası yoktur Bayan Garcia. Open Subtitles أمل ألا تمانعي أنسة غارسيا إن قمت بالقيام بعملك ولو بموهبة أقل فلنحمل تفاصيل القضايا
    Zaman kavramıyla oynayan ilaçlar yapabilecek kadar yetenekli biri sıradan biri olamaz. Open Subtitles أحد ما بموهبة التورط في عقاقير توسيع الوقت ليس مواطناً عادياً.
    Ama böyle yetenekli birisi neden isimsiz olarak çalışıyor? Open Subtitles ولكن لماذا يعمل شخص بموهبة كهذه بشكل مجهول ؟
    Resmen yetenekli yani. Open Subtitles أقصد ، أنها بالتأكيد تتمتع بموهبة فى ذلك
    Cinayet soruşturmalarında kadının açıklanması imkânsız bir yeteneği var. Open Subtitles هذه المرأة تتمتع بموهبة خارقة في مسائل التحقيق في جرائم القتل
    Dostum sende yumurta pişirme yeteneği var. Open Subtitles أنت, يا صديقي، تتمتع بموهبة إعداد البيض.
    Bu hafta inanılmaz şeylerle alakalı olduğuna göre inanılmaz bir yeteneği kutlamak istiyorum. Open Subtitles بما أن هذا الأسبوع حول الأشياء المدهشة، أريد الإحتفال بموهبة مدهشة.
    Sen şimdi gerçekten kendine acı çektirerek, okulda kendini yetenek Sizsiniz birincisi sanan, şarkı söyleyebildiği düşünen herkesle görüşecek misin? Open Subtitles هل تريد حقاً تحمل كل من لا يعجبه العجب ممن يتواجد في المدرسة والذي يعتقد أنه يتمتع بموهبة الغناء؟
    Tanrı sana böyle bir yetenek bahşetmiş. Open Subtitles لقد أنعم عليك الرب بموهبة إعداد البيض.
    Kader, eğer ki bir kişi özel bir yeteneğe sahipse bu yeteneğin yontulması gerekliliğini ifade eder. Open Subtitles -القدر يعني أنّه ... لو أنّ أحدهم حُبي بموهبة خاصّة... فيجب رعايتها
    Bütün bir ulusu yönetmek gibi büyük bir yetenekle doğdun, Nathan. Open Subtitles (أنت ولدت بموهبة يا (ناثان موهبة لقيادة أمة
    Hiçbiri ağabeyimin, onun gay olduğunu düşündüğümüz zamanki müzikal yeteneğini anlatmıyor. Open Subtitles لا احد منهم ذكر بموهبة اخي الموسيقية . عندما اعتقدنا كلنا انه رجل
    Sen doğuştan yeteneklisin. Bunun 30 gramı için bile katil olurdum. Open Subtitles أنت ولدت بموهبة أنا قد أقتل لقليل منها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus