Kaptan, Tek başına çok tehlikeli olur. Seninle geleceğim. | Open Subtitles | ،أيها القائد، من الخطير الذهاب بمُفردك .سوف أذهبُ معك |
Ya çeneni kapar ve arabaya dönersin ya da oraya Tek başına gidersin. | Open Subtitles | إمّا أن تصمت وتعُد إلى السيّارة، أو يُمكنك الذهاب بمُفردك |
Ve eğer hala mutlu bir şekilde Tek başına uyuyorsan, neden yaptığın şeyi bırakıp, hayatının geri kalanı boyunca sinir edebileceğin o özel insanı bulmayı hayatının tek amacı haline getirmelisin? | TED | وأنت يا من تنام بسعادة بمُفردك, لماذا تتوقف عن ما تقوم به وتجعل شُغلك الشاغل في الحياة ان تجد شخص خاص تستطيع ان تُزعجه لبقية حياتك؟ |
Bayağı hızlı elleri var gibi görünüyor. Tek başınasın. | Open Subtitles | يبدو أن لديه يدين قوية أنتَ بمُفردك الأن. |
Tek başınasın. | Open Subtitles | انت بمُفردك الأن |
Elbette gitmek istersen, bunu kendi başına yapman gerek. | Open Subtitles | بالطبع، إن أردتي الذهاب بإمكانك الذهاب بمُفردك. |
Lütfen, kendi başına beysbol oynama. | Open Subtitles | من فضلك، لا تلعب البيسبول بمُفردك |
Bence biraz egzersiz yardımıyla sahneye Tek başına çıkabilirsin. | Open Subtitles | ... اسمع، أعتقد مع قليل من التمرين تستطيع السير إلى هناك ... بمُفردك |
Fakat efsanelerde Tek başına savaştığın yazıyordu. | Open Subtitles | ولكن في الأسطورة، تقاتل بمُفردك. |
Burada Tek başına takılma. | Open Subtitles | لا تبقى هُنا بمُفردك. |
- Tek başına oraya gidemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك الذهاب هناك بمُفردك |
- Tek başına bunu nasıl yaptığın gibi. | Open Subtitles | كيف فعلتى كُل ذلك؟ بمُفردك. |
- Bu işi Tek başına yapamazsın. | Open Subtitles | -لا يُمكنك القيام بهذا بمُفردك . |
Orada kendi başına yürüyebilirsin. | Open Subtitles | تستطيع السير إلى هناك ... بمُفردك |
Böyle bir kararı kendi başına veremezsin Booth. | Open Subtitles | -لا يُمكنك إتّخاذ قرار كهذا بمُفردك يا (بوث ). |