Çiftliğimizde, büyük büyükannemin inşa ettiği büyük, güzel bir ambar var. | Open Subtitles | في مزرعتنا يوجد ,حظيرة جميلة كبير الذي جدي الكبير قد بناها |
Çünkü binalarımızı bir ineğin mi, bir robotun mu inşa ettiği önemli değil. | TED | لأنه لا يهم إن كانت بقرة هي من بنت بناياتنا أو روبوت من بناها. |
Bu PVC boru ziguratı, öğrencilerin labora- tuvarımda yaptığı bir anten ayaklığı. | TED | أنبوب زقورة من كلوريد متعدد الفاينيل إنه قاعدة لهوائي بناها بعض طلبتي بمختبري. |
İnsanların şimdiye kadar yaptığı çok büyüleyici bir makineydi ve bizi Ay’a götüren roketti. | TED | كان أروع آلة بناها الإنسان أبدا، و كان الصاروخ الذي أوصلنا إلى القمر. |
Adam ilk evin dış cephesini harika yapmış. | Open Subtitles | الحيطان التي بناها في البيت الأوّل كانت عظيمة. |
Büyük babanızın yaptırdığı kütüphaneyi size ilk gösteren ben olabilir miyim? | Open Subtitles | هل لي أن أكون أول من يريك المكتبة التى بناها جدك؟ |
Benim sorum, kardeşimin cezalandırılmasını görmek isteyen biri miyim yoksa babamın inşaa ettiği işin yok olmasını izlemek isteyen mi? | Open Subtitles | السؤال هو، هل أنا شخص يريد أن يري أخاه يعاقب والذي يريد أن يري الأعمال التي بناها والدي مدمرة |
Büyükbabamın kurduğu şirketin yok olmasına izin verecek değilim. | Open Subtitles | أنا اسمح للشركة التي بناها جدي أن تنهار. |
Babam Orayı elleriyle yapmıştı. | Open Subtitles | بناها والدي لبنة لبنة |
Nihayetinde Yuttho bu konsepti açıkladı, bunu Speck'le de açıkladı ve bunu inşa ettiği şehre uyguladı. | TED | فكان ما قام به يوتو هو تفسير المفهوم، وكان لديه سبيك لشرح ذلك أيضًا. ومن ثم طبقه على المدينة التي بناها. |
Su İşleri Müdürü inşa eden müteahhiti mi aradı? | Open Subtitles | هل يتصل مسئول المياه بالمقاولين يسألهم من بناها ؟ |
İki yıl önce sıfırdan inşa ettiği şirketinden onu kovdular. | Open Subtitles | قبل سنتين طردوه من مؤسسة كان قد بناها بناها من الأرض |
Bunun için bir şey yapacağım o adamın inşa ettiği yıkım duvarlarını aşar aşmaz. | Open Subtitles | و ها انا أقوم بدوري حيال ذلك، بكسر جدران الفساد التي بناها ذلك الرجل. |
Son 10 yıl içinde, ...inşa ettiği binalardan üçü çöktü. | Open Subtitles | في السنوات الـ 10 الماضية، ثلاثة من المباني التي بناها قد إنهارت |
Yeniden evlenmedi ve inşa ettiği yeni evlere rağmen karısıyla paylaştığı evde kaldı. | Open Subtitles | لم يتزوج مجددا و بصرف النظر عن الأبنية الحديثة التي بناها لقد ظل بالمنزل الذي تشاركه مع زوجته |
Sadece düşünmüyordu, bir tane de yaptı. yaptığı bilgisayar buydu. | TED | لم يكن يفكر فيها فحسب؛ لقد بنى آلة. هذه هي الآلة التي بناها |
Amerikalı yerlilerin yaptığı yerleri görebilirsiniz. | TED | من الممكن مشاهدة الحقول التي بناها الأمريكين الأصليين. |
Bu, Wagner'in kendisi için yaptığı opera binası. | TED | هذه هي دار الأوبرا التي بناها فاجنر لنفسه. |
Kimin, ne zaman yaptığı bilinmiyor. 2.000 yıllık olabilir. | Open Subtitles | لا أحد يعرف من بناها او متى بُنيت. ربما منذ ألفي عام. |
Babam evleri onların mezarları üzerine yapmış. | Open Subtitles | المنازل التى بناها ابى فوق مقابرهم |
Aslında, imparatorun karısı için yaptırdığı bahçeden sonra adını aldı. | Open Subtitles | في الواقع، سمّيت على اسم حديقة كان قد بناها الإمبراطور لزوجته. |
1802'de. Şehire temiz su getirmesi için inşaa etti. | Open Subtitles | عام 1802، بناها كي يحضر الماء النظيف إلى المدينة |
Führer yaşlı ve hasta, kurduğu imparatorluğun önünde dikiliyor. | Open Subtitles | لقد أصبح الفوهرر عجوزاً ومريضاً إنّه يعترض طريق الإمبراطورية التي بناها بنفسه |
Uzun zaman önce Robert'in babası yapmıştı. | Open Subtitles | والد "روبرت" بناها قبل زمن طويل |
Orayı yapan adamı bulup soygun için ikna eden benim! | Open Subtitles | أنا من وجد الرجل الذي بناها وأقنعة أن يكسرها |